Ağızda gevelenen sözler,
Midede sıkışan bulantılar.
Odaların kenar dikmelerinde,
Dört mevsimi içecek kadar susamış,
Delirmiş saatten mafyalar öldürmeye m...
Eskiden anneler neden ölüyor diye sorardım Allah'a.
Ölmesin isterdim.
Çünkü annem eğer ölürse anneme küsecektim.
İsteklerim renkli bir lunapark,
Ya da ce...
Dudaklarında, kan kırmızısı dudaklarında,
Dünyanın en sıcak yeri gibi hissettiren teninde,
Öpme fiillerine bürünmüş çocukları vardı.
Her birinin elinde en...
Son kelam henüz kapıdan dışarı çıkmadı.
Tanklar geçerken üzerimden belimde kükürdeme sesleri,
Deprem analar artçıları doğuruyor.
Meryem’i andıran münzevil...
Ilık mart akşamında, bedenimde baharın parmak uçları.
Yüzümde haziran sıcağı, içimde aralık soğuğu.
Yüzüne bakmak istemediğim o düşünceler,
İrade kilitler...
Bir ara gülümsemeleri giyinen cümlelerim vardı.
Bayramlık giyen telaşlı çocuk gibi ertesi günü bekleyip,
Kıyafetlerini göstermeye heyecanlı.
Oysa şimdi sa...
Bir ses duyuluyor dudaklardan,
Önce ilgilenmiş gibi yapılan bir tavırla,
Sıraya dizilmişler ve yekpare bir sesle diyorlar ki:
"Başla bakalım anlatmaya."
...
Hava soğuk
sen de küçük olmalısın
Omuzlarındaki kar tanesi değil, katar katar yük
Kulakların çınlıyor şimdi:
sakın başını eğme!
Oysa yıllardır bükük
ka...
kadın, mezar taşı soğukluğundaki mermere dokunarak pencerenin eskimiş pervazına dayandı. içeriye süzülen ince esintiyle ürperen kadın, arkasını dönmeden döşe...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok