Royal Ontario Müzesi’nin taş basamaklarını ikirciklikle tırmanırken içimde tuhaf bir sezgisel alev yanmaktaydı. Sanki insanlığımdan ileri gelen ama çoktandır...
sadece fransızca mı konuşursun?
cevap vermeye mecbursun
bir pelteğe mektup yazıyorum
sen peltek ben tek
sadece fransızca mı konuşursun?
yoksa minik toyn...
gözlerimi kapattım. yavaşça içime akmasını bekledim gecenin. içim geceyle, onunla dolsun istedim. ve güneş tekrardan doğmasın hiçbir zaman, yakmasın içimizi…...
Sarhoşluk saatlerinde
hiçbir yudum alkol girmemişken mideme
sana duyulan özlemle,
kalbimdeki sancılar, ağrılar
baş kaldırırken duyduğum sarhoşluk.
Sen...
Anladıklarını sandıkları yerde yalnız kaldım, sinirden her şeyi yaptılar ama ben yapamadım, sahiden eksiğim nedir ki? Ben yapamıyorum, aslında anlamak zor de...
Lala, öğretmeyeceksen aşkı,
Ne gezdirirsin divanece bizi.
Gidelim, yüzüne söylesek ya içimizdekini.
Haberi yok mudur sanki?
Lala, ya öğret ya öğretme,
B...
"Bu Türk çarşılarının öyle garip bir görüntüsü vardır ki, burada gördüğünüz her şeyin gerçekliğinden kuşku duyarsınız, eski Şark masallarının periler âlemine...
Kalbim yaralı, zihnim yorgun anne.
Bilmiyorum zevk mi alıyorlar üzmekten ya da çaresizce bekletmek tatmin mi o karanlık kalplerine,
Ahh bilmiyorum anne,
...
Duygusallık zehirli bir madde gibidir.
Yavaş yavaş öldürür. Nefes alırken çürüdüğünü hissedersin bedeninin. Bedeninde bir yaradır insanın kurtlanıp koku sal...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok