Serin rüzgârlara pencereni aç!
Karşında fecirle değişen ağaç,
Bak, seyret ağaran rengini ufkun
Mahmur gözlerinde süzülsün uykun.
Bırak saçlarınla oynasın...
Şimdi yollardayım
Karlı yollarda
Dimdik yokuşlarda
Değerdi bana
Değerdi yaralara
Umarım kaybolursun bu sisli yollarda
Gelme neye yarar
Yazılmış kade...
Hatıralar haindi en çok, zamansa bozuk bir pusula.
Gidecek yer kalmadı gönlümden başka.
Her gece tanıdık taşlar takılıyor ayağıma.
Aynı yara, aynı kan...
...
Bak yine üşüyorum bu sabah.
Bacaklarıma sarılıyorum sıkıca
Bazen hissediyorum gözlerimden akanı,
Biraz ısıtıyor yanaklarımı
Ama kalbim üşüyor.
Bak yine ...
karşılaşır karşılaşmaz
içimize yayılan
hep tanışıyormuşuz huzuru
yürümeyi yeni keşfetmiş
bir çocuğun dengesi gibi
bozuluyor zaman zaman
koştuğunda...
ölümün bir insanda doğruladığı
*
iyi ki geldiniz burada bulundunuz
her şey öyle uzun, biz soğukuz ve
öyle solgunuz...
*
perdeleri kaldırdık. ölüm
...
" 'Bak' dedi, 'hayat asla adil olmadı ama sen onu adilmiş gibi yönetmeye devam ediyorsun, sanki birkaç yanlışı düzelttiğinde diğer her şey yerli yerine otura...
"tırnak arası cümlelerim ş/ahitti yürek yangınıma
adın geçince bir kelimede
dilimin lâllaştığına..."
sakıncalı gülüşlerinin dehlizinde
nefes almayı unut...
ne kadar oldu o bankta oturmayalı,
uzaktan bana doğru yürüdüğünü görmeyeli,
seni bir çeyrek asıra yetecek kadar sevmeyeli?
zaman kavramımı yitiriyorum,
...
Susma.
Bir şiir yazacağım sana.
Oku da sesine değsin dökülen yapraklarım.
Belki mevsimim değişir, ne olur, susma.
Sana daha önce hiç söylenmemiş
sözler ...
Tut elimden sevgilim
Sensiz soğuk ellerim, ellerim umutsuz, tek duam sensin, o da olmazsa
tekrardan kaldırmam ben o eli Tanrı'ya
Götür beni kalbinin der...
aşkın bir bakıma körlüktür
senden başkasına âmâ, sana kartal iki gözüm
bazen kartalın özüyüm
çünkü bu huzur beni gökyüzüne götürür
yüzsüz getirir
berrak...
Büsbütün unuttum seni eminim
Maziye karıştı şimdi yeminim
Kalbimde senin için yok bile kinim
Bence sen de şimdi herkes gibisin.
Tercihen açmadım gözlerimi kargışta
Kalubelada payıma düşen faturadan
Hissiz, despot, kara çıbandan ibaret
Enseme dikilen kafa kağıdından da
Hiç hazzetme...
-Eşik-
Bunca zaman göğsümde taptaze kalan
Çiğ, ıslak çarşafların sarıldığı
Bir yangın, bir kırgınlıkla sürüyor zaman
Ancak bu utancıdır kuru mendillerin...
Güneşin keskin ışıkları pencereyi dövmeye başlayınca uyandı. Çapaklanmış gözleri açılmamak için savaşıyordu. Uyuşmuş bacaklarını yatağından sarkıttı. Harcaya...
Kaç bekleyiş gördü bu pencere bu ahir ömründe?
Kaç ah işitme.
Kaç küsme, kaç darılma...
Kaç incinmeyle ağrıdı yüreği ve kaç barışma gördü?
Kaç kere oturu...
“Biliyorum, yine kitaplara gömüleceksin, sayfalarında ikimize rastlama ihtimalinin peşinden giderek deli gibi kitap okuyacaksın ve bu sana iyi gelecek. Senin...
Burkulmuş bir yalnızlık seyrederken kederimi
Viran bahçelerde buldum kalbimdeki arafı
Aynaların huzurunda kaybettim bedenimi
Anladım, her sapakta seçilme...
Fill my heart with song and let me sing forevermore.
(Kalbimi bir şarkıyla doldur ve sonsuza dek onu söylememe müsaade et.)
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok