Yeni ayakkabım çıtçıtlı bez kundura. Üzeri parçalı gri ayakkabımı giydikten sonra ilk karşılaştığımız durağa doğru yürümeye başladım. Hava hafif kapalı ama s...
ne kemiklerimi saran küf
ne de bataklıkları mesken eden tırnaklarım
çoktan koşup yırttım ben uçurtmanın rüzgarını
çoktan baltaladım resimlerimdeki masal...
Bir sorun var kalbimde. Bir sızı gibi, acı gibi, kesik ve kırık gibi ama hiçbiri değil. Tarif edemiyorum bu sorunu. Anlatamıyorum. Hissediyorum, evet fakat n...
Saat ikiyi kırk dört geçiyor
İçimden saniyede kırk dört kere sen geçiyor
Bir ben bir de karşı apartmandaki zenciler uyanığız
Bir ben bir de karşı apart...
Artık üzülemiyorum, eskiden canımı acıtan şeyler şimdi rüzgar yeli gibi içimi anlık ürpertmenin ötesine geçemiyor. Uğruna geceleri uykuya kör olduğum acıları...
Kapandı şehrin ışıkları
Kimsesiz adamlar sığındı altgeçitlere
Durup göğe bakmak o an,
Devletlik bir mürettep olurdu sen ansan
Yahut bir başıma anlasam
Z...
Ne kelimelerim sığıyordu cümlelerime ne de cümlelerim yer ediyordu yüreğine Mihrimah...
Bir cılız fırtınada sürükleniyordum yazdan kalma bu kış akşamında.
...
İnsanları yalnızca korku ve baskıyla yanında tutabilen, zerre sevilmeyen, bir kıymeti, başarısı, kayda değer en ufak hareketi olmayan, namussuzluğun kitabını...
Her ayrılığımızın bir başlangıcı vardı. Her ayrılığın bir başlangıcı olmasından bahsetmiyorum, her ayrılığımızın ilk başından söz ediyorum.
En güzel başlang...
Yalnızlığın kolları çekiyor beni kendisine. Ne yapacağımı bilmeden istemsizce gidiyor ayaklarım onun istediği gibi.
Ne olacak sahi? Ne değişecek şimdi? Nele...
Ah, söyle bana zaman!
Var mı buralarda senden yaman?
Saatteki kumlar biter.
Yelkovan durmadan gider.
Gözümü yumup açınca,
Nefesim beni boğunca,
O zaman...
uygunsuz ruhlar kentinde kelle başı nefret soluğu,
yabani nefesim sürgün edilmiş, boğmacadan uyandım.
çatılar bombalı ve çökük, kırık camlar bin parça.
zi...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok