Herkesin ateşi belli
Benim babana kadar yolum var
Kirim ahşap bir gemi
Sanırım anlıyorsun
Beni dört gece üst üste
Kinle yıkanan anlar
Bir dil var oluyo...
Güneşin gökyüzünü pırıl pırıl aydınlattığı, toprağın sıcacık olduğu bir yaz günüydü. Minik çekirge Tini abisiyle birlikte ninesini görmeye gidecekti. Uzun za...
ne yedi katlı kuleler çıktım da diller öğrendim
hiçbirinde ismini doğru telaffuz edemedim
Tanrılar kan istiyor, iyi o zaman
senin sonsuz kalbini vereceğim...
Amacım kalbini ikiye bölmek değil asla,
Tamamına sahip olmak benim bencilliğim
Talep edilen bazı acılar,
Kim bana zalim diyebilir?
Işık yanıyor, biliy...
ben bundan yüzyıllar önce
güneş lekeli bir çocuktum
su çiçeklerini kanımla besleyip
koltuk altlarımda büyütmüştüm
sonra toplayıp hepsini, anneme götürdüm...
Hıçkırıklarımdan bir duvar ördüm
Yankılanır zihnimin harabelerinde
Dirildim bin kez yanmak için
Kaybettiklerime yenildim kırılan her kadehte
Bir Rus roma...
Yalpalıyorum insan ruhunu tanımakta
Öyle davranıyorum sorun
Böyle davranıyorum kıyamet
Yoruluyorum yaşam uğruna çabalayınca
Kendi iç sesime dahi odaklana...
Sesimdeki imtiyazda tanıdım seni
Yalvarmalı, bir içre ateşte
Kalbini taşıyorum ateşin ve suyun
Simsiyah bir mevsim, bulutların şahikası üstümde gölge
Gör...
"people go
but how
they left
always stays"
Rupi Kaur, Milk and Honey
hiçbir şey eskiye ait değil şimdi. tatlı sabahların, kedersiz akşamların türküleri ...
Kurulan her yeni düzenin insanlara dayattığı cansız renkler vardır. Bu renkler her düşüncenin esiri olup zamanla daha çok solar ve cansız ruhlarıyla insanlar...
Mevsimlik olarak üç ayda bir yayımlanan derginin bu sayısının teması "Yolculuk". Temanın dışında ise birçok şair ve yazardan, birbirinden güzel öyküler, şiir...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok