İstanbul hadi beni bul
Kaybolduğum sokaklarında bul
Bir köşede soluklanırken bul beni
Bilmem hangi seferdeyim
Hangi afili sokağındayım
İstanbul hadi ben...
Ak bahçeler gibi dinlemekti
Kestane kışına örtülen özlemin
Radyo sesi gibi kumlu gelişini
Zaman ayarlı fıskiyelerden saçılan mevsim
Hadım etti kendini
K...
Cinayetinden uyan
Yırtıl ulan
Hani yeri beklemenin öcüyle açılan
Elinde fazladan bir ev vardı hadi
Bir bekleyenim olsa diye bekleyenlerin treni
Önünden ...
bu ipek tenli hayasızların
tenleriyle buluşma hırsı
radikal olarak beni
büyük bir yıkıma uğratacak
inkar edemiyorum
slavların tohumlarına olan düşkünl...
Yaşadığımız büyük bir kumarhane,
Kaybımız zamandan da öte,
Harcıyor herkes sanki geri yerine konulabilir gibi
Biliyoruz ki oyunlar çok eğlenceli,
Kazanan...
İnsan mıdır bu rüzgara yön veren
Soğukta soğuk esip daha da üşütür.
Sıcakta basar nemi üstüme daha da kavurur.
Bir çift göz müdür bana güneş
Bu ne ışık b...
Çok sıcakmış hava
Öyle sıcakmış ki hiç tanımadığım birinin
Doğum sancıları üzerine kurulmuş bugün dünya
Umudun rengi kayboluyor
Yüreğimde bir orman yanar...
Zorladıkça duru sular bulanır
İnsan niçin içtiği suya zehir akıtır?
Bırak artık şu bir yığın sızıyı
Büyü bozuldu, artık yumma gözlerini
Bir dakika düşün,
İçinde fırtınalar koptu kopacak
Darmadağın olmadan daha hayat
Son saniye ipin ucu kopmadan
Sarıl her şeye rağmen umutlarına
Hep sen, h...
Sevgilim sen, akşamüstümdün,
Bahçemdeki şakayıklar
Mevsimimin baharı
Dudağımın gamzesiydin
Sevgilim sen, ömrümün başkenti
Ruhumun tesellisi
Hayatın ban...
şu kırlarca gülümseyen elleri
doğa seninle dolu, açmış gülleri
topla gel ayrık bütün nefesleri
şenlensin, türkü olup dillensin
erişmekse muradı bir hecey...
Ellerine dokunsam uçacak gibiyim
Bir sıcaklık saracak sanki etrafımı
Ateşim çıkacak kırklara
Bir titreme saracak bedenimi
Verecek gibiyim son nefesimi o...
Çöpten çıkan acı şarap sana ait Petunya
Adı Ömür, içilmiş
Meçhul mana yarım tablonun sırtı duvarda
Tırnak boyun seme sarhoş şakıyor habersiz
Dönecek ...
şimdi az sonra buradan geçecek
bu istasyon hep böyle
cereyanı bol olur
gelen hava doldurur ciğerleri
ve anlarsın işte gelen tren...
onun rüzgârıdır esen...
bir hayatı yaşıyoruz yaşamasına
tazyikli sularla ömrümüzü dolduran.
bunca vakittir
yaşadığımız artık bir zaman
bize her gün unuttuğumuz dünlerin
bir baş...
Anadan doğma sahip ol dertler
Anam görse çok severdi güller
Büyütüyorum memelerimde güler
Başkasının dizi böbreğimde yollar
Tahammülümüz kalmadı artık.
Neye tahammülümüz kalmadıysa
En çok ondan mahrumuz şimdi.
Neye tahammülümüz yok?
Benim tahammülüm çok.
Hep sabırla doludur ş...
sen misin çocukken düşüp dişimi kırdığım merdiven?
olsun, ben seninle büyüdüm o zamandan
güzel bir yaz günü düştüğüm elma ağacı beni sana hazırlıyordu aslı...
Duydun mu infiali?
İstidraç cem olmuş.
Kitabı, nasihatı ve imamı
Üç kurşunla vurmuş.
Ah bu duygularım duyularıma gar olmuş.
Mal hususiymiş de
Kabilele...
niye allah'ım koşmaktır bu dünya
gurbetteyim nere gitsem dinmiyorum
ağacını aldılar, kuşunu, denizini
hiçbir kızını sevdirmediler, yendiler bizi.
gurbett...
Ben sadece bir yerlerde olmak istedim
Ben sadece var olmak istedim
Birileri beni görmese de olurdu
Ben sadece dolaşmak istedim
Ben sadece birileriyle kon...
o beyaz yakalı köleler
gün gelecek mahvettikleri bu cihandan
elmas koltuklarıyla
bilinmez diyarlara yolculuk edecekeler
sonrasında yeni bir hayat kuraca...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok