Yıkıntılar arasında bir zaman yer aradı, atık depolama alanlarına demir atmış benliğim. Yılan kisvesi altında, koynumuzda beslediğimiz kargalar gibi gözümüzü...
Toplum insanı klonlaştıran bir makine gibidir. Farklı olmanın suç sayılıp taşlandığı bir makine. Ben suçluyum, durup dururken kendi düşüncelerime gülerim. Da...
Sokağına az önce düşmüş kapital bombanın etkisiyle devrilen bir apartmanın etrafa yaydığı toz bulutundan yalınayak kaçan bir çocuğun hissiyatı.
Ortadoğu...
burada
kendimi çağırdığım yankıların ortasında
kendi sesime yaklaşıyorum
hırpalan ey uzaklığım
hırpalan bulunmuşsan Maçin’de
ne kendimin berisindeyim
n...
Kutlu olsun çocuk.
Kutlu olsun karınca.
Kutlu olsun ağaç.
Kutlu olsun toprak, deniz, rüzgar... Yarına inansın herkes.
Dünya görecek o günleri:
Firavun f...
Ara sokaktan koşarak çıktı. Yayalara kırmızı yanarken caddeyi hızla geçti. Ardından acı bir fren, çığlık atarcasına korna sesi ve okkalı bir küfür duyuldu.
...
Saat altıya yedi var,
Güneş doğdu bu şehirde.
Hayret,
Gün bu kadar güzel doğar mıydı hep?
Saat altıya beş var,
Ben yine seni seviyorum.
Hayret etme,
G...
Kendime geldiğimde yerde yatıyordum. Kaç saattir bu haldeydim, bilmiyordum. Salonun tam ortasında yığılıp kalmıştım. Gözlerimi açtığımda gördüğüm ilk şey tel...
Ölüme beş kala neyi düşünürdünüz? Sevdiklerinizi, yarım kalan işlerinizi... belki de ölümden kurtulmayı düşünürdünüz. Sizin aksinize ben şu an ölüme teslim o...
"Hey, kapıları açın, yardım edin!" diye seslendi kapıdakilere Emre.
"Ne oldu?" diye heyecanlı bir şekilde sordu Ceren.
"Bağırtan!"
Hiçbir şeye dokunmadan ...
Bir kadın demiştin, "bir kadın isterse alır."
Öyle işte, istemeyişlerine yoruyorum yüzümü okşamayan kirpikleri.
Sen ki aceleci devrimlerden geçmiş, yorgun ...
Zulmü susturacak bir çığlık atacağız. Belki içimizde kaynayan nefretin en toplumsal yerine bir yumruk atamıyoruz henüz ama zulmü susturacak bir çığlık atacağ...
O muhteşem renkler, şahane vedaları da söyler
Ölüme yavaştan yaklaştığımızın kasvetini de
Renklerin cümbüşü gözlerinde parıldar
Ve iblislerimizi anımsatır...
-Bir gün, bir okyanus boğdu güneşi-
Sular ki bir davetkâr hizmetçidir ufka.
Üzerinde gökyüzünün eskimeyen desenleri…
Ya rüzgâr!
Rüzgârlar neden eser?
Şi...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok