bugün de gün batımını seyrettim
ama bu kez kendim için, ilk defa
inayeti tanımaya gayrettim
olsun diye bana kalan son vefa
tanıdım hınçla büyüyen ormanı
...
Çok yoğun bir sis gibi geçiyorum sokaklardan belli ki. Karanlıkların içinde -sırf bana karşı göz aşinalığı olmadığı için insanlığın- rahatsız edici bir nem g...
Sayılı adımları sayısız meskene
-bir bıçağın sıkışması gibi tene-
Acı ve kanla yazılmış bir kırkayak gibiyiz.
En baştan başladı kırkayak,
Ne kaldıysa hat...
Bir elinde iki ayak, avucunda saklı seneler
Parmaklarının arasında mesafeler...
Doğumun o muhteşem anında
-Aslında-
Ölüyor özgürlük.
Halbuki yaşamak mes...
Bugünlerde her şeyin tam tersine dönmesini istiyorum. En başında her şey bana mantıksız ve olanaksızmış gibi geliyor. Sanki görünmeyen ama çok kalın, bana be...
Edebiyat bitmişti: bir yazar
Henüz yaşamaya dair tutkusunu ekip Avusturya toprağına
Brezilya güneşi altında ölünce, Barbitürat vardı damarlarında.
İnsanlı...
Şimdi sen; sesten ve renkten uzaktasın.
Adımların ve karanlık aynalar
rüyalarının ıssız koridorlarında.
Yine de sen; o kadar güzel ve canlısın ki
sanki d...
'Dies Irae' değil yangını muktedir kıyametin
Öfkenin sesidir şimdi içimde çığlık çığlığa;
Bir gölgedir aklımda, aksidir yüreğimdeki yılgın nefretin
Ve ceh...
Sen çocuk,
Yarı yolundan döndürülüp medeniyetin
İçinde büyüdün yalan ve cehaletin.
Bilirim.
Sen çocuk,
Korkunun ve yasağın göğsünde yaşadın
Halbuki bir...
Yönümü bulamıyorum, yardım edin!
Çığ gibi bir sis sarkıyor omuzlarımdan, tutun!
Yanaklarıma yerleşmiş şimdi utancın kızıl gözleri
Unutun beni, sabah olmad...
Eden Kapıları sonsuza açılmıştı.
Su üstünde yürür gibi geçip gitti
-sanki hiç var olmamış gibi-
tüm sunakları insanoğlunun.
Bir tek güzellik vardı, bir t...
Böyle geceler duyuyorum sevgilim; gölgelerimle deniz karışıyor.
Seni aradığım sokaklarda ölmüş bir kedi buluyorum
Ve seni soruyorum sisler içindeki bir aka...
Kardeşim benim,
Hiçbir şey yalnız ve karşılıksız değildir.
Bak işte;
Yaşamak dahi
ölmek zorunluluğunu getirir.
Hayatın bir anlamının olmadığının bilincindeydim. Hiçbir inanışın hoşgörülü kollarına atamadığım için kendimi, sanatın bile eninde sonunda bir gösteriş mesel...
Ölüm gibi karlı bir gece;
Yani toz kalkmaz ağırlığı huzursuzluğun
Adımlıyor parmaklarında toy bir Leylandi'nin.
Halbuki yaşamaya aç bu Leylandi
Mevsimler...
Beklediğim gelmez artık
Gemi limandan kalkalı çok oldu
Ben yine bekler dururum onu
Gözlerim kapalı, hiç ayrılmaz aklımdan
Bakarım aslında gitmiş çoktan
...
Hüznün boğulduğu yok
Sisler bulvarında bir ben yürüyorum
Sonu yok bunun
Hüznün ıslaklığı çarpıyor nadide şakaklarıma
Ve aşağıya doğru akıyor damla
Umut...
Bir korku bastırıyor
Köy yolunun sonuna doğru
Işıklar parlayıp sönüyor
Patlamaya yüz tutmuş lambalar
Işık tutmaya çalışıyor bu terk köyün geleceğine
K...
Sessizliğin acısı ormanlardan yankılanıyor
Toprağın, cevizin hatırlattığı
Dağların ardında gizlenen gözlerinde çığlıklar haykırıyor
İnsan, toprağın en iç...
Bir lisân iskeleti,
Bir insân, iskele ve et.
Biz bu kıyıdan kokarız,
Siz uzak diyârlardan.
Dökülür dudaklardan denize,
Ölümün tatlı kreması.
Çözülür di...
Hayattan çok erken bıktın çocuk
Daha umutlarını yeni yeşermiş ağaçlardan toplamadan
Yüreğini ne çabuk kinle doldurdun sen
Ararken hâlâ mutluluğunu bir çif...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok