O güzel ezgiler
Nasıl da sürüklüyor seni
Yüreğimin kıyılarına.
O kırgın sözcükler,
Dilinden kan damlayan şiirler ,
Eski zamanların kuytu kederlerinde...
Sevgili dostum
Canımı yakan, başına gelenler değil.
İçinin nasıl kavrulduğu, gözlerinin nasıl kana boğulduğu, sesinin nasıl titrediği değil yüreğimi burkan...
Hiçbir zaman yalnız olamadım
Buna özendiğim yok.
Sevmem de zaten.
Kendi kendimi terk edemeden
Şeytanım ve onun tasmasıyla kırbacı altında inleyen zihni...
Ben tanrısızlara benzemem.
Kafirliğimle şeytana benzerim
Onu yoksamam
Görmezden de gelmem
Derin bir aşkın mukadder sonudur bizim ilişkimiz.
Sözcüklerin...
Şeytanıma sordum:
-Tanrıdan neden korkmuyorsun?
- Tanrının korkulacak neyi var?
- İsterse seni bir avuç kül eder
- Bir avuç kül olmakta ne varmış? Ben b...
Heyecanlı görünmeye
ve neşeli davranmaya mecburuz.
Türedi modalara uyarak,
Ismarlama düşlerimiz, fiyasko ideolojilerimizle fiyaka yaparak,
İçinden her ...
Yaşamıyorsun
Çünkü çıkamadın o doruğa
Ölemiyorsun
Çünkü henüz düşmedin de oradan
Bizi yaşamdan nefret ettirecek o yokuşa tırmanmamız gerekir.
Bu tan...
Şimdi çiçeğime su koydum
çünkü yarın sabah uyanacağıma eminim.
Güneş tepemde
Gölgelerden birini seç
çabuk!
Konuşmadan bir gölge bul,
gözün rengi ort...
Durgun bir denize adım atarken
Değip geçen dalgalar gibi
Dokunulmuş ruhuma
Öyle dokunulmuş ki
Hırpalanmalar neymiş unutulmuş
Öyle, yumuşak, nazikçe
Ö...
Bu gürültüden kaçıp gitmek istediğim her an, ona koşar eve varınca bir şeyler karalarım.
Hoş, evime daha varamadım.
Ona çok küskün aynı zamanda çok da hayr...
Anlatmaktan, göstermekten kaçmadım
kaçmadım diye mi yakalanıp durdum, bilmiyorum
makasımı sulara attım
bulamadım yeterli kesiciliği
bu görev bana yazılm...
Size Pandispanya Yaptım, geçmiş zamanın izini süren bir roman. Marcel Proust gibi, Mario Levi de çocukluğunun derinliklerine doğru esaslı bir yolculuğa çıkıy...
Hangimiz gerçekten kurbanız? Yeme arzularının mı, duygusal boşlukların mı, duygusal açlığın mı temelde neyin kurbanıyız.
Tabi ki, çözümleyemediğimiz duygu ...
Gök kuşağı sofrasından bir yer beğeniyorum kendime usulca
yanlış bir karar gibi huysuzlandığım saatlerde yalnızlığıma
nal çakacak olan sessizliği bekliyoru...
Bırakabilseydim bırakırdım ki
Kanattığım bilekler senin mi?
Hani avucunda beyaz kelebekler vardı
Kararmışlar, demek onları da ölüm aldı.
Sen söylemiştin,...
Sen bir karanfilsin, delisin
İçlisin de, bükersin hemen boynunu
Mendilimin içindeki kirazdır
Mendilin içi kiraz
Bilmem ki, ne desem, yaz mutluluğu.
*
N...
Bir şehri kaç kez yakmalı?
Güneşten yakınırdık,
Kül yağıyor hala.
Çocuk parkı uzaklarda az çok seçiliyor dumandan.
Salıncakta oynuyorlar gülüşüp.
Üzülme...
kırık camlarda yüz tutan aksim, bütün müdür?
ey durmadan koşan atlara inat, çatlak uzuvların
ey akıp giden zamana inat, bozuk saatlerin rabb'i
üstüme zırh...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok