Bu elimde ki ölümlerle ne yapılır, bilmiyorum ki.
Bir mezarlık mı işletsem acaba?
Yas evleri mi inşa etsem?
Beduaları halılara mı nakış edeyim?
Gözyaşlar...
Buralarda ve bize çok da uzak olmayan bir ülkenin, akıl ülkelerinin bayrağında ve çarşafında provası yapılmış bir deliliğin sahnesi, sonunda diyorum, gösteri...
'Yaşamım boyunca uykuyu beklediğim kadar hiçbir şeyi beklemedim. Ancak anlamsızlık ve acı sonsuz bir gelişigüzelliğe vardığı günlerde derin derin, uzun uzun ...
Can, her defasında kırılıp parçalanıyor
Ruh, öyle bir acının kıyısında
Bambaşka bir adamın suratında, bambaşka bir sevgiliyi bir geceliğine yahut saniyeler...
Kendimi kaybediyor oluşuma dair aldığım bu delicesine hazzın sonuna ulaştığımda, her şeye kaldığım yerden, normal insanlar gibi devam edeceğim. Normal insanl...
İstediğimiz şeye doğru çekiliriz, bunun farkında olmasak da. Hayat, isteklerin bir araya gelmesinden oluşur ve insan genellikle bunun farkına varamaz. Elimiz...
Farkını gösterdi yıldızlar
Gönderildiğim o aşağılayıcı laflardan sonra
Odalardan çıkıp yeniden girdiğim odalar
Geride kalıyor nefisler ve sofular
Ne alko...
NOT:
Ayrılık acısı çekenler, terkedilenler, anlaşılmayanlar, doğru kişiyi bulamayanlar, karşılıksız sevenler, her defasında feleğin sillesini yiyenler... h...
Dalından koparma yaprağımın
Bırak baharı üzerinde kalsın
Tüm eşyalarını toplama ayrılık valizine
Bırak kokunun kırıntısı üzerimde kalsın
Anıların üstü so...
Hayale dalıyorum yine
O dipsiz deliğe
Belki de artık benziyorum bir deliye
Durduramıyorum bu kafayı bir saniye bile
Zorlaşıyor artık gerçeği yaşamak
Bu ...
Çok uzaklarda ıslık sesi duyulacaktı,
Uykudan kalkacaktı kimisi,
Kimisi yeni uyuyacaktı,
Sonra suskunluğa
bürünecekti bütün Şehirler,
En ısız sokakl...
Sene 5 Mayıs 2005.
İlyas’la tanıştığım gün baharın gelişini kutluyorduk. Sırt çantam, güneş gözlüğüm ve pembe şapkamla turistleri andırıyordum. Oda arkada...
Nesini söyleyim canım efendim
Gayrı düzen tutmaz telimiz bizim
Arzuhal etsem de deftere sığmaz
Omuzdan kesilmiş kolumuz bizim
.
Sefil irençberin tebdili...
Niye imalı öyleyse
Aşk mutlu bir sürgünlükse.
*
Üvey annemdi benim, ben sarışındım
On altı yaşındaydım, sarışındım
Bulanık çıkmış fotoğraflar gibiydim, ...
Yanmış lavantaların yanına gidiyorum, tam ortadayım. Burnuma küf kokusu ile aralarında yeni filizlenmeye başlayan lavanta kokuları geliyor. Süzülen kokuların...
Gözlerinin olduğu her yer yansıma
gözlerinin ışığı aradığı ve gözlerinin kaçıştığı...
korkulardan daha rahat bir korkunun bulunduğu
zamanların, aynalar ...
siyah yılgılar sürüyor bu kez saltanatı
nereye dönsen hep o aynı müthiş düşüştür
hiçbir belirti kalmadı yaşamımızdan
çok zaman önce döndürüldüm sana, çok ...
Neden açıklayamadım?
Nasıl bastıramadım bunca yıllık hüzünleri?
Üstüme yapışıp kalmış mahkum kılıklı suçlar;
Neyin endişesi bu?
Uzun zamandır uğramadığı ...
eski taşların bitkin olması
görkemini sarsmazdı,
geçip giden dostların kıymeti gibi..
sağıma nişan almış,
yalpalıyor işte günler....
solumun hiddeti
so...
Döküyorum aklımdan geçenleri
Her zaman olduğu gibi
Bir aşk mektubu sanki
Sadece içimdeki sevgi
Çok konuşmadık bile seninle
Altı üstü iki ya da üç cümle
...
Beklemek yapayalnız,
Ve,
Yalnız seni beklemek.
Özlemek yine seni,
Beklerken özlemek.
İşte böyle karşılıksız,
Kaderin elinde,
Ters-köşe..
Kolay değil ...
kıyısında,
kahır yüklü kağıtlardan,
sayısız tekneler batardı şehrin
ben yapardım..
toprak bezeli ellerim
vuslat kokulu beyazların
ipini çeker,
limana...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok