Neyin nöbeti bu
Bu ateşin gidecek başka yeri mi var?
Niye diktiler beni
Toprak yavaşladı mı veya
Bir dağ gömdüler aceleyle
Durdu dünya
Şimdi sabitlene...
Var olmadığın bir dünya düşündüğümde
Sadece karanlık geliyor gözümün önüne
Sen olmasan belki dünya dönmeyi bırakmaz,
Ya da yokluğunda kıyamet kopmaz ama
...
Zamanın zehirli halesi
Değmemişken bedenlerimize
Avuçlarımda tutuyordum kalbimi.
Sen dürüst celladımdın;
Her kana susadığında
Açtım avuçlarımı,
Uzattım...
Portakal soyarım ölümü beklerken
Elimin ucunda kendi elim
Damlamamış sulardan birikmemiş göllerle bilemem artık, yaşamın bekaret perdesine dokunmak mıdır ...
Hayatın yağma kollarında
Gecenin ve gündüzün soluk alışlarında
Yazgıların sebepsiz tüneyişi
Konunca insanın dağınık omuzlarına
Hırçın ama yaslı hayvan gi...
Varsın var olsundu onun adı
Bir ölü yalnız, adı anıldı mı yaşardı
Derin nefesler çekerdi toprak altından hep
Şapkadan çıkan palyaçoya benzerdi
Rüyada g...
Sonumuz böyle mi olacaktı
Sahte aşklar gibi
Sararıp solmuş yapraklar gibi
Yok olup mu gidecektik
Hem de ardında hiç iz bıraktığını düşünmeden
Devam edec...
sana sesleniyorum al beni buradan
beceremedim, alışamadım buraya
söyle neredeysen ben geleyim
ben neredeyim bilmiyorum al beni buradan
kayboldum bu şehr...
85'imde, anlattım seni son kez geceye,
Duruldu hırçın denizler, hepsi kanadılar.
Tutamadı kendini, ağladı gökyüzü,
İnsanlar yağmur sandılar.
85'imdeyim b...
Ölmek dileği ile uyandım her sabaha
Hatırladıkça gülüşünü, gözlerini, sana dair
herhangi bir şeyi, seni.
İçten içe sarıldım hayata.
Şiirler yazdım sana
...
Her melek kanatlarından biraz asılmıştır
Her yalanda bir doğruluk payı
Her doğruda yanlışın onayı vardır
Zamanın en gerisinde ısıtmadan daha güneş çölleri...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok