Bir uçurumdan atladığında düşünmeden peşinden atlayan,
Zemînde mahsûr kaldığında seninle oturup bekleyen,
Üzüntü veren her şeyi, bir trene bindirip göndere...
Bu gecenin ardından tam yedi yıl geçmesine rağmen İlyas eve gelmemişti. Hatta ailesiyle bağı öylesine kopmuştu ki, vefat eden annesi Nida Hanım'ın cenazesine...
Komşusu, ağabeyi bildiği Remzi Efendi'nin selâsını verirken ağlayacak olmuştu Yasin Hoca. Hatta Hûseyni makamında okuduğu selânın son kısmında dalgınlığa kap...
Verilen ilk kitap
Büyücünün ilk düğümü
Kağıtta mürekkep kokusu
Bir alın yazısı muskamda…
Rivayetli geçmiş zaman
Bir ince kız
Yüzüne ay yansımış
Üzerin...
Kelebeğin ömrü kadar gülümseme
Nehirler,
Okyanuslar,
Kıtalar aşıp
Bilinmeyen yerlerden,
Eski şarkılardan,
Dipsiz kuyulardan çıkıp gelmiştin...
Kolayca...
Günlerdir ameliyat masasındayım.
Ölümle yaşam arasında
Soru cevap kıskacında...
Kafam kısa devre
Kafam karışık
Kafam geceden kalma...
Ya algılarım şaka...
Anlam yüklemek lazım bazen
Dağa, taşa, belki bir kuşa
Sormak lazım onlara, neden?
Dönüştün bir anda yaza, kışa
Üzeri sonbahar yapraklarıyla kaplı gerçekler, kökleri yaşam için uzanan kavak yellerinin hışımlı selâmı ile daha da derinlere sürükleniyordu.
Zıtlıklar çehresinde filizlenen ömrümde, ihânetleri dahi affedebilecek bir çocuk yaşıyor derinliklerimde.
Bir başına gecenin ıssızlığında
Öyle suskun, öyle çaresiz
Aklı yok, fikri yok, kulakları yok
Ama dinler yatak, yorgan, yastık
Cesareti yok, acıması yok
...
çocukluğum yoğun bakım
elleri bağlı
ve bir otelde
sadece yoldayım günlük
üzülsem
sana faydası yok
ağlasam
bana faydası yok
gözlerim kuru
verimsiz to...
’Kavgaları birikiyor insanın!
Her uzvundan ayrı ayrı taşıyor acısı zamanla!
Yaşımdan yorgun, yaşımdan telaşlıyım bugünlerde!’’
Diyordu şair. Boş bir dil...
Artık baktığım yerde değilsin.
Simân ayırt edilmiyor diğer mahlukatlardan.
Kelimelerim anlamsız,
Sözlerim sirâyet etmiyor gönlüne.
Aynaya bak, sevgili;
...
Bir güneş doğacak ve batacak kederler denizlere
Suyunda toprak var denizimin
Balçıklara dönmüş hayal kırıklıklarım diplerinde
Bir güneş doğacak ve sevinci...
Hikayeye iç dünyamın görüntüsünü aktar. İçimi nasıl görüyorum, hangi gözden ve açıdan kendi içime ve değineceğim hikayeye bakıyorum. Rengi, atmosferi, genişl...
Bu, sana cehennemi yangınların körüğü sûri bir nefes
Betonarme yüreklerin ortasında bir varoş varyetesi
Ne ki, ellerime yazın yaptırmayacak hiçbir bela se...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok