Olacak ümidini taşıyan ne kadar seçenek varsa hepsini tecrübe ettim. Yılgınlıklarım oldu. Doğruldum tekrar koyuldum yola. Hep, bir sonra ki anın merakını taş...
Derin bir nefes aldım. Gecenin sessizliğini parça parça bölecek o ilk ve son sesi duydum. Bir şeyleri yıkmamak, yıkılanın üstünde daha fazla tepinmemek için ...
"Kime ne anlatarak bitirsem hayatımı, ölümüme bir şiir yamar birileri nasıl olsa artık"
Bir şairin ömrü kadardır iyimserliğimiz. Ne kadar yaşarsa, o kadar s...
Anlamıyorsun. Sanki bir yer var, doğarken kulağıma fısıldamışlar orayı. İşte oraya bir şey götürmem gerek sanki. Ellerimde değil sırtımda bir yük gibi taşıdı...
Bütün çirkinliği örten senin yüzünmüş gibi günlerdir gördüğüm insanlardan bulanıyorum. Kimseye bakmamak için başımı hep senin yerine özür dilemek zorunda kal...
Didem Madak'a...
gittiğinden beri gözlerimde bir izmir büyüttüm,
çıkmaz sokak kanserli hücrelerimde
karşıyakadan çok aktım senin ruhuna.
eski bir yağmur ...
Mahur Beste’yi okumuş, hatmetmiş ve iki yerinde vurulmuşumdur. Birinci vuruluşum şu ana isabet eder:
"Atiye Hanım, yıllar sonra, Refik Bey’in yapmış olduğu...
Elias Canetti’nin otobiyografisini okuyorum.
“En eski anım kırmızıya bulanmıştır.” cümlesiyle açılıyor. İlk cümleden sonra kitabı elimden indiriyorum. Çü...
Öldüm. Dün karlı bir gecede, öldüm. Tüm o korkuların, endişenin, acıların ardından, hepsi bittiğinde anladım ölümün dinginliğinin yaşama nasıl üstün geldiğin...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok