‘Bir ağacım ormanda
Dallı budaklı
Baharı bekler dururum
Gövdemde adın yazılı’
Bir şarkı var dilimde
Saat ondan beri anlamı var
Saatler onu gösterdiğ...
Uzun süre gittiğin sevdiğin yer
Tek gittiğinde anlarsın kıymetini
Aslında yer midir güzel olan
Yoksa paylaşımlarını aktardıkların mı
Bakarsın etrafına gü...
Ya yandı dikenleri çıplak güllerin
Ya aç böcekler aldı bahçemizi
Uzaktan baktıkça uzak değişti
Körlük görmekle büyüdü telaşlar içinde
Rengarenk ölümler s...
gençlik heyecanlarına mı kapılıyorum
Neden özgürlük bu kadar cazibedar
Neden bütün bedeniyle bana bakıyor
Neden bu kadar tutkuluyum
Düşüncelere bile esir...
Dalgalar ve rüzgarın nazik müzikleri.
Bu gece ağlıyor gibiydi.
Ama öyle hıçkırarak bir ağlama değil.
Hıçkırarak ağlamak isteyipte.
Duyulmaktan korkar...
Tüm sözcükler griye dönüyor şimdi
Oysa renk renk süslemiştim hepsini
Milli bayramlar gibi okulların özenle süslenen
Pencereleri gibi
Dilimde pelesenk et...
sadece fransızca mı konuşursun?
cevap vermeye mecbursun
bir pelteğe mektup yazıyorum
sen peltek ben tek
sadece fransızca mı konuşursun?
yoksa minik toyn...
Sarhoşluk saatlerinde
hiçbir yudum alkol girmemişken mideme
sana duyulan özlemle,
kalbimdeki sancılar, ağrılar
baş kaldırırken duyduğum sarhoşluk.
Sen...
Lala, öğretmeyeceksen aşkı,
Ne gezdirirsin divanece bizi.
Gidelim, yüzüne söylesek ya içimizdekini.
Haberi yok mudur sanki?
Lala, ya öğret ya öğretme,
B...
Bir çocuk ki yoksun sevgiden
Yüreğiyle aşka küsen
Yıpratan ve tüketen
Tüm olanların sonunda
Gitmekti benim payıma düşen
**Tutku ve sevgi dolu aşklara di...
Keşke biraz düşüncesizlik etseydim.
Böyle kafam çok yoruluyor.
Eskiden ağırca yürürdüm sokakları
Şimdi kaçar gibi yürüyorum
Kemsenin bir şey ettiği yok
...
Zihnimin tüm perdeleri çekilmiş,
Güzel, mutlu olmaya değer ne varsa rafa kaldırılmış,
Bana yalnızca tozlu raflardan aşağı düşen anılar mı kalmış?
Rafa kal...
Sözlenmiş yıldızlar tepede
karanlık dün geceden kalma küskün sabaha.
Gözlerin bana bakar
bir sanat icra edilip nakşedilir kağıda.
Kanıtlarla çevrilmiş o...
Edip Cansever’e
Seninle ortak yönümüz:
“Bir cam vazoya tırnağımızla çınlatmak”
Ayrıldığımız yönümüzse:
Ben Adana'da pide yedim.
oysa sen yemedin. O yüzd...
Bütün dünya sana bir günde düşman olmuş,
göğsündeki sızı süzülüp durmuş.
Aşktan gözün gönlün bertaraf durulmuş.
Hani kırk yılda bir gözüken ay,
kaç asır ...
Güneş batar, düşler döner kızıla
Unutursam tükür,
tükür suratıma
Bu kabuğuna saklanmış iradesizliğin
Keşkesini bırakırken vedasına
Bir şiir karala
...
Sevdiğim renkler
Sevdiğim kokular
Gökyüzünün yansıması
Uzun yolların bitişi
Ellerim boş
Yalnızlığın yolunda
Yolda
Tanrıyla sözleşme, oynayamayalım körebe
İlgisiz kaldım bana bakan gözlere
Yaşamak için sabretmeli yıkıcı sözlere
İstikrarlı bir yaşama savaşı gütmeli
...
Uğraşsam da düzelmeyecek
Düzen bu gelip geçecek
Asla savaşmayacak
Ayrılıkçı yeniçeriler
Çöp kovası gibiyim
İsraf edenleri içime hapsederim
Muhtaç o...
Ölüm...
Adı bile kimisine kahır getirirken
Bizzat başına gelenleri ancak tahmin edebiliriz.
Bir yaz sabahı geldi acı haber.
Ayın en sıcak gününde bulut...
geceden zifirini çalan dolunaydan gözlerime ikram şu aydınlık
bohçamda falcı dillerinden dağladığım zamanlar üç vakte kadar silik
bana koşan hangi özleme k...
Bir nefes vuslat badesi
Sarhoş eder ruhum,
Cismim unuturum,
Bir dem uzanır ellerim,
Bilmez kendini
Mekânım unuturum.
Çırpınır bir çift turna
Tövbelerd...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok