çıkmıyorum kendimden dışarı uzun zamandır
ağaçtan yapıldım ben yakılacak yaştayım
gün sona erip okunacak mektup kalmayınca
bir tren geçiyor evin içinden y...
bir şiiri hatırlat bana ibrahim
dalgın dağların kederi içimi dağlasın
ispiriz erisin güçlü görünmekten yorulunca
eksikmişim de tamamlanmış gibi olayım
tü...
hangi mevsimin ayazında unuttun kendini
dilinde bin şehrin susmuş sokak lambaları
ayaklarında eski bir rüzgar fırtınası
üstün başın dökülüyor ibrahim
bi...
bir çağ bozumunda
yalnızlık büyütenlerin kederiyim günlerdir
günlerdir
hepinizin ölüsüyüm kaldırımlarda
bir dalın kırılışı, bir ormanın kuytusu,
bir ...
güzel bir insanın yanında
yalnızca güzelleşilir.
ben çirkinim sen değilsin
yanıma gel, yanımda kal, sev biraz gözlerimi.
buharla çalışan bir tren
tü...
içimdeki kar fırtınaları hasrete gebe ibrahim
sancım var,
doğur beni, doğur beni, doğur beni
ayaklarının izine.
saçlarını andığım mısralara uzaklardan ...
şimdi eski fotoğraflar, bütün isimler
duruyor öylece odada, yeryüzü karanlık
ışıkları aç diyorsun
uzun bir anlama yaslanıyorum
dilimde eski bir yaz ağ...
Elias Canetti’nin otobiyografisini okuyorum.
“En eski anım kırmızıya bulanmıştır.” cümlesiyle açılıyor. İlk cümleden sonra kitabı elimden indiriyorum. Çü...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok