Yazgı işte
Göğsüme çakılmış suntanın son çivisi ellerimde
Tarifi açılmamış güvercin pusulalarından kayıp giden benim bedenim
Hani eski bir salıncakta ağır...
Başkomiser, elindeki evrakları masaya bırakıp sandalye çekti:
- Evet Nahide, özet geç bakalım.
Nahide, cinayet büronun duvarda asılı duran tahtasının önüne...
İşte Dünya! (Kamera biraz zoom yapsın, küçük mavi nokta dedikleri şeyin rengi bile belli olmuyor.) Dörtte üçü su olan bu gezegen Samanyolu galaksisinde bulun...
I
dev ağaçlar da devrilir
yüzyıllık dikliğini terk eder
bir ağacın devrilmişliği
omuz omuza yangınlar doğurur
ıslanmadıkları yağmura itiraz etmeyen
bol...
"Beni dostlarımdan ettin,
Beni mahzun ettin
Sefil ettin
Şair ettin!
Sana bin teşekkür
Büyük ızdırap
Bana sevmeyi
Bana hakikati
Bana insanları öğretti...
Güzel bir günde ölmüş gibiyim
Sanki hiç okunmadan sesi kesilmiş
Hiç başlamadan sona gelinmiş
Kağıda değmeden vazgeçilmiş bir şiir gibiyim
Güzel bir günde...
20 Nisan 2020, 03.33
Hafifçe esen hayatımızı hatırlatır bazen veyahut dinlediğimiz ezgi olur nefeslerimiz. Kime kızacağımızı bilemediğimiz zamanlarda aniden...
Halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu ortalıkta
Her şey naylondandı o kadar
Ve ölünce beş on bin birden ölüyorduk güneşe karşı.
Ama geyikli geceyi bulmadan ...
yüksek katlarda köpekler
alçak kaldırımlarda insanlar, aceleyle, bağırıyor:
-hiçliğe yahut inandığı gerçekliğe
duyan var ya da yok, bilinmez-
bütün ömür,...
Mehpare Hanım,
Günler takip edemediğim bir hızla peşi sıra giderken kimi zaman kendimi yakalayabiliyor kimi zaman ise büsbütün kaybediyorum. Hayatın hengâme...
Bir binanın yüksek katında yürürken yazıldı
Bu eski toprak, bu eski cevher, bu eski zemin
İnsandan önce gökyüzüydü burası
Sonra adımlarının arasından bir ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok