Ilık bir hava ve hafif çiseleyen yağmur altında eve doğru yürüyorum. Yağmuru oldum olası sevmişimdir. Buruk bir mutluluk hissettiriyor. Kimisi için bu iyi ol...
Henüz eskimiş o güzlerin, güz ninnilerinin
Henüz yeni iyileşen tenimden ısırgan otu gibi,
yakarak, kabartarak geçmesine
ne olur darılma.
Ben ikiz doğuran...
İnsan için artık satacak başka şey kalmamıştı. Yine de kurnaz bir girişimci, nihayetinde buna bir çare bulmuş ve anıların satılabileceği bir sistem geliştirm...
Tabuttan hallice bir pansiyon odasında kan ter içinde uyandı. Odada pencere olmadığından koridora çıkıp gövdesini eski ahşap pencereden dışarı uzattı. Serinl...
Yaşamının en önemli anına gözlerini açtığında insan; tutulmuştur bir zamana. Üstünden geçip giden yıllar o zamanı unutturur. Sanırsın. Büyümüşsündür ve gözün...
İnsan yazmaktan korkar mı?
Temmuz az önce boş bir sayfaya yazdığı bu sorunun cevabını düşünüyordu. Kısık bir sesle Iyeoka Simply Falling şarkısıyla ona eşli...
Hep büyüklerin haklı olduğu bir dünyada yaşayan, hep küçüklerin ayıplarının sayıldığı bir ülkenin ak yüzlü çocuğu A noktasından B noktasına giden bir otobüst...
bir sabah uyandığımda kalbimi, hemen yatağımın yanında duran ahşap komodinin üzerinde buldum. oradaydı. nasıl olmuştu ya da ne yapmıştım bilmiyordum ama orad...
- Sevmeyi bırakmışsın.
- Bıçak gibi kesilmeyi öğrendim diyelim.
- Nerede?
- İçerimdeki dağlar kadar sevmenin, dışarıda toz zerreciği kadar hükmü olmadığı ...
"ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı"
Ateşin üstüne bir gül atmışlar
Ateş dayanamamış gül acısına
Ben senin di...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok