Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Bir köz üstü yürek saplantısı bu aşk
Tuz ve buzun dilemmasında tinsel bir muharebe,
Zehir yılışığı sarılmaların yobaz garabetidir
Sevgilim, ben, anla artı...
seni sevebilmek için çoğu şeyden vazgeçtim
kendimden bile,
kendimden bile korudum sevgimi
sana karşı gelen her şeyi karşıma aldım.
koparamıyorum
canımdan şu parçanı.
ölsem daha iyi
ne benimsin ne başkası.
bahçemde solmayan,
bi tek sen kaldın.
dilime gelse de adın, ısı...
Sevda dedikleri aklını başından alıyormuş adamın
Yavuklusu olana, ne de zormuş asker ocağı
Burnunu sızlatır, boynunu bükermiş hasreti dağ olanın
Az kal...
Sapkın bir merhamet bu bendeki. Kör ediyor durmadan beni. Affedişler kurutuyorum elma ağacında. Tüm kötülüklere gül uzatıyorum. O tokat atıyor ben yanağına b...
Dilimden çıkan sözler, kalbini teğet geçer.
Bir ritmdir; yüreğine ulaşamadan gider.
Artık beklemem, yolcu bu durakta inmez.
Kalbim koparılmış çiçeklere be...
Kendini de sevse,
Bir ağacı yahut bir kediyi,
Kadını, denizi, kuşu
Her neyi seviyorsa
Yeteri ve ederi kadar sevmeli insan
Durması gereken yerde de d...
Sarılmıştık kör bir ışığın altında
Bir yere yetişir gibi
Ne çok hızlı atıyordu kalplerimiz
Bir zaman sonra durdular
Aynı kör karanlığın altında
Konuşul...
Siyah gömlekli polis memuru masaya vurdu ve; “Neden öldürdün lan?” diye bağırdı. Üç yüz kilometre hızla duvara çarpan bir araba gibi sallandı sorgu masası. K...
ürkek sohbetimize doğru yol aldığımızda
söyleyemediğin cümlelerin duldasına saklanırdın
her defasında bilirdim nereye saklandığını
sen gülerken gıdıklardı...
aklı başında bir psikiyatr yatıştırmaya çalışıyor
görüyorum ruhumu çalan hırsızın dükkânındaki ucuz işleri
o, kendimle olan hesaplaşmalarımda indirim yapıy...
Tabelada görüldüğü gibi çok eski yıkılma tehlikesi olan bir binanın küçük bir kafesi andıran penceresi... iç açıcı hiçbir şey yok. Çatlak sıva, gri bir duvar...
Günler uzadı
Beklentiler uzadı
Hayaller uzadı
Yol uzadı
Sabır uzadı
Çare uzadı
Kısacık kelebek ömrü
Günler uzadı
Önümde duvarlar, setler uzadı...
Gümüşsuyu'nun üstü meydan
Solumda Alman konsolosluğu
Adı konmamış ihanetlerin yılgın ağırlığı
Sırtımda keskin bir gürz
Takip ediyor gölgemi ıslak bir k...
Kötü olanın, beni artık sevmediğini düşünmek sanıyordum
Daha kötüsü, hiç sevmediğini düşünmekmiş
En kötüsü ise sevmediğini bilmek
Mevsim mevsime küs
Kışt...
Bir penceredenÖnce denize dokundu çocuk
Maviye dönsün diye kentin karanlığı
Sonra öptü Konstantinopolis'in
Kırılmış tüm taşlarını ayrı ayrı
Önünde minar...
Bağırıyorsunuz çılgınca
Herkes sizi dinlesin
Size baksın diye
Oysa en sert kışlar bende oldu
En çok beni terk etti kuşlar
Sokaklarda, yollarda hep siz...
Yorganımın ayaklarıma denk düşmediği zaman
Açlığın uykuya döndüğü
Utancın hin gülüşlerin mengenesinde öldüğü zaman
Kitaplığın önündeki solgun ışık
Sehpad...
Dokundum, sarmadın
Ellerden daha uzaktım kokuna
Bi' iç çekişlik yolum vardı oysa
Kıyında yandım, almadın deryana
Yazmadın kaderimi
Kalan boş satırlarıma...
Yok
Ne sana olan hislerimi
Ne de bu hasreti anlatacak kelimeler
Henüz yer yüzünde yok.
Hal böyleyken nasıl bunları anlatacak
Bir şiir yazabilirim ki san...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok