Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
yalnızlığın dostu;
camdaki manzaralardır,
elbet birgünlerdir,
sarhoş edilen umutlardır,
ter ter uyanılan rüyalar,
çaresizlikler, anlaşılamayışlardır,
b...
Yazdıklarımda neyi kastettiğimi insanlara açıklama ihtiyacı duymaya başlamamdan anlıyorum değiştiğimi.
Eskiden "Kim ne anlarsa anlasın!" diyerek kaşlarını ç...
Mevsimleri suçlamak boşuna.
Güz renkli yeterince
Kış da sıcak, buz kesmiyor kimse hâlâ.
Solgunluğu kendi gözlerimizdeki perdelerde aramalıyız biz, soğuklu...
Hep soğukta kalınca o kadar zor olmaz ama sıcağa biraz alışınca soğuk zor gelir. Seni kucağıma almadan önce bırakacağımı bildiğim için çok düşündüm almasam d...
Mağlup edildin. (Bilmediğin diyarların düşüncesini yük gibi taşımakla olduğun gerçekliği kabullenmeye çalışmak arasında çırpınıyorsun. Bir çocuk için kucağa ...
Bende çok konuşurum bilir misin?
Kafamın içinde ne fırtınalar kopar,
Düşüncelerim ağır basar.
Kendimi bir deniz kıyısında hissederim.
Deniz simsiyah, ay ...
Bir kapıyı 40 kez kilitlemek var. Bir de aralık bırakmak. Rüzgar essin tenime değsin diye. Tutunmak var bir insana. Yaşamak için biraz nefese ihtiyaç var. Sa...
Hatice, genç adamın hamilelik sürecinde ona giderek daha fazla yabancılaştığını fark etmişti. Genç adam, Hatice’nin kararlılığı ve büyüyen hayat karşısında k...
Korkmadım hiç
Senden
Tenden
Ve birden,
Gözlerinin içine bakmak aşağı bakmak gibi
Her zaman çekici
Bir zaman mecburi.
Başını yere eğdiren
Fakat eğdir...
Hatice, genç adamla yaşadığı her anı adeta ruhunun bir parçalarını keşfetmek gibi hissediyordu. Onun kollarında kendini hem güçlü hem de savunmasız buluyordu...
Ben ki şimdi çağlar ötesi bir seyyahtan
Aşk risalesi okuyor gibiyim
Gönlümün kalabalık şehirlerinden arta kalan
Bir kervanın durağıyım
Hörgücümde yeşimd...
Kimse bilmezdi bir odanın kaç kişilik olduğunu,
Hangi yalnızlık kaç cümleye sığar,
Hangi intihar bir kibrit çöpünden uzun yanar.
Ben bilirdim:
Kapı tokma...
Bazen, olmaz Azizim.
Mezarlara çiçek konur,
Sen sevilmezsin.
Azizim, güller hep
Bahçelerde mi açar?
Bazen çiçekler yolun kıyısında,
Bazen de bataklıkta...
Mahşer günü, kalabalığın içinde bir taş yürek,
Yalnızlığın külleri dökülür avuçlarıma.
Tamamlanmamış bir dua gibi eksik kalırım,
Aşk, yüce bir zirve, a...
Genç adam, satranç tahtasının başında taşların soğuk düzenine dalmış, karmaşık bir huzur arıyordu. Her hamle, zihnindeki sessiz kaosla yüzleşmenin bir yoluyd...
Cebimde saklı kalan kelimeler var,
Hiç dile gelmemiş, hiçbir dudağa konmamış.
Kalbimde çırpınan kanatlar gibi,
Hücrelerimde yankılanan fısıltılar.
Taş...
nasıl uyuyorsun
tek başına yatağında
gece boyu
bazen uykusuz
nasıl ayakta kalıyorsun
nasıl oluyor saçların
hastalandığında
ya da ağlayınca
nasıl düz...
Dildadeyim yollarına, hayatına ve bir o kadarda zatına.
Lakin bir görsen
Sensizlikten bir çıbandan beter ahvale bürünmüş ukteyi,
Cihanın bir ucundan bana...
ben en geniş zamanlı şiiri yazdım, kırılırken parmaklarım. teker teker, sökülürken tırnaklarım, dibinden… kanaya kanaya.
perdeler kapalıydı, ışık girmedi o...
Bir kadın var.
Şiir mi yazsam, roman mı?
Yoksa değmez mi?
Bilmiyorum.
Bildiğim tek bir şey var:
Sana bir şey söylemek istiyorum.
Rahminde büyümek istiy...
Genç adam, uykuya dalarken zihni Arzu’nun izleriyle doluydu. Rüyasında, kendisini bir satranç tahtasının ortasında buldu. Ancak bu, bildiği bir tahta değildi...
Bugün;
Boşaltsam diyorum kanımı akıtsam avuçlarımdan,
Geriye kalsa insanlığımın posası.
Damarlarımda akan
Tüm o uğursuzluk, dengesizlik, sarhoşluk halin...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok