Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Çağ aştı çağlayanı
yıldız tozu saçtı kaçtı
Geçmiş hayatların iz düşümü
bizi geleceğe ışınladı
Arafta sıkışıp kaldık
fotonlar sarmallaştı
Kaçışıp saklaş...
Kök salmış bir yanım, umutlarımın arkasından. Yeşermiyor artık bahçemdeki çiçekler, ötmüyor kuşlar, gülümsemiyor gökyüzü...
Tam otuz yıl oldu...Uzun bir zam...
Dengi
mukaddesten
daha zemheri
Al şarap
ay yüzlü
sevgili
Heyhat
bengi zaman olur
Dudaklarımdaki
yudumların her biri
''Değerini tam bilmeyen kişi, gereksiz yakınmalarla gün geçtikçe daha da bozulur ve çürüyüp gider.''
Ah bir de benim gözümden görsen kendini.
Akşam indi, kızarmış gözlerime, lâl olmuş serzenişlerime, kanadı kırılmış gülüşlerime. İndi akşam, perdenin ardındaki göğe, yıkık dökük evlerin küflenmiş duv...
2 yıl olmuş bu mecraya ara vereli. Ne güzel yorumlar almışım, ne güzel sözler yazılmış paylaşımlarım için... Şimdi kim bilir o insanlar neredeler, 2 yıl için...
bir şiir vardı aklımda
kanatlanıp uçmuş
ne gören var ne bilen
çalındı kulağıma
saklanıp herkesten ve herşeyden
gelip pencerene konmuş
birkaç damla ve...
Ne aradığımı bilmiyorum
Gönlüm eskisinden farklı
Aydınlık değil bu yol
Bu yol benim değil.
Ben sevmeyi severim
Küslükten sonra barışı
Yağmuru ve güneşi...
Işıklar kapalı, saklanıyoruz
Ve bu karanlığın içinde gözlerin, müthiş
O taşlıca sahil ve yüksek, yokuş başı
Bizden bir parça arar durur
Kimseye inandıram...
Hay benim her zaman kendisinden büyük hislere kapılan ahmak gönlüm. Kafamdan geçenleri hissetmekten başka ne ister ki bu beden senden. Bizim ne haddimize baş...
Hasret çeker de kalbim, ruhumun selasına
Yanar kızgın kor gibi, şu dünya belasına
Boyun eğer anbean, nefsin istilasına
Kanar yarin sözünün, o mübalağasına...
Kocaman, ıssız sahil...
Güneş vuran taşlar kıyıya yavaşça sokulan dalgalar ile ahenkli sesler çıkarıyor, kendi aralarında minik minik kıpırdanıyor.
Sanki b...
Aşkın kuluyum ben
Senin uğruna köle
Gidiyorum desem göz göre göre
Gitme der mi dillerin
Bir damlayım gözyaşlarımda
Göl olur mu taşlı yollarında
Gidiyor...
Soruyorum satırlara
Nedir bu dalmalarım
Boşluğa bakıp kaybolmalarım
Neden bu kasvetim
Hissediyorum bir şeyler var
Derdi ne kendimin kendiyle
Üzülmeye...
Seni düşünmekten kaçmak için uyudum erkenden bu gece
Söylediler adını sayıklıyormuşum hece hece
Demek böyle oluyormuş insan yaşarken ölünce
Kelepçelendim ...
Hayat bu işte olmaz dersin olur
Yapmam dersin yaparsın.
Zamanla büyür, değişirsin
Kendine bile şaşarsın bazen.
Küçükken büyük adamlar olmak ister,
Büyüd...
I
Sabahleyin
Karayı kaldırın mavi koyun umudumu yitirmedim
Beni çağırın gülümserken uykunun bir yerinde
Eliniz beyazken uzatın isterim
Karayı kaldır...
Kapıların ardında kalan o güzel sesler
kapıların ardında kalan o güzel insanlar
Bir daha duyamayacağım seslere elveda
Beni affedin, sevin, sarılın ama ya...
orda dur işte
dur ve dinle
önce bir soluklan
elindekileri koy yere
biz bir buket çiçek kokan akşamüstlerine inanmışken
bu çiçekleri almadan gidemezsin
...
geceler,
rasimpaşa sokağı'ndan uzun bekleyişler...
yürürüm, yol yokuş.
kulaklığımın ucundan kaçan haykırış...
caddeler konuşuyor evlerin penceresinde,
...
Karanlık bir
Gün kadar
Sesizleşse
Dönen bir dünya gibi
Değişse ve
Eriyip kaybolsa
Yüzler.
Işığın fikriyatı
Kadar
Lekeli aydınlık
Derinliklere hapso...
Bir şey geliyor hissediyorum
Zemini titreterek
Bozuk desenleri kabartıyor
Dalga misali köpürerek
Buğulu camın ardında
Bir ateş yanıyor
Işıkları sömürer...
katil ol sabahın
ilk ışıklarında -önce
kendinden başla
öldürmeye tüm varoluşu
sonra ilk sigaranın
hazzını damarlarına ifşa
et, kemikten ayır
diş yorda...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok