Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
göğün dehşetli karanlığında ve yalnız
ıssız patikalar çizmekteyiz yörüngemize
yıldızları bütünleyip cisimler yüklemekteyiz
boğazımızdaki cilveli leke sus...
karanfil kokulu, mavinin yolu
kısa ömrümün son sirkülasyonu
bastığım yer kuşkusuz gidişim,
sanma ki depresyon!
depresyon benim çağıma fazla
henüz vakit ...
Henüz doğmamış ya da hiç doğmayacak kızıma
Sana bu şiirlerden fazlasını bırakmak isterdim
Ama hayat bana başka şeyler biriktirtmedi
Şiirler ve iyi kötü ...
Bugün o gün dostlar,
büyük gün,
görüyorum ki sizler de farkındasınız bunun.
Evlerden çıkılmadan,
sular içilmiş, boğazlar temizlenmiş,
yaşasııın! diye ha...
Yaşamdan vazgeçiyorum ben,
En sevdiğim ve bana uğursuz gelen bir şarkının nakaratında.
Ölüm esnetiyor dudaklarımı, gözlerim kapalı.
Yirmilik diş ağrısı gi...
“bilmem ki ne olur
en çok olacağını bildiğim ne ise
bilirim en çok o olur”
vücudunda ufak kurak kırmızılıklar sadık’ın
hacmi olduğu kadar bile değil
art...
Madem, mutlak suretle gideceğim diyorsun
Durma, git!
Bu sefer tarumar etmeyeceğim kendimi
Hem, sen olmasan da uzayacak yine sakallarım
Fesleğenler sulanm...
Mars'ın kızıllığı içerisinde,
Bir hak mücadelesi.
Adalet olgusunun karşı konulamaz,
Yok edilemez hükmü.
Yumruklarımız gökyüzünde.
Mavilikler içerisinde ...
Uzun zamandır içime döndüm ve içimin ne kadar karışık, ne kadar dağınık olduğunu anca fark ettim.
İnsanlara onca değerden geriye kalan sadece bu hengâmeydi ...
Benim lügatımda yoktur
Beyaz kundura giyen.
O kadar temiz midir kalpleri,
Kirli gezebiliyor mudur Fatih'i,
Beyazıt'ı, Süleymaniyeyi.
Korkarım adım atmak...
Zaman haramileri hatıraları çalmasın
Ölü zaten ses tellerime konan bülbüller
Ocağımda yemek, perdem, kıyafetlerim
İçime doğru uzanan gölgemden
Yalanlarda...
El pençe divansın,
Mahkum musun, insan mı?
Nerede medeniyet, haklar
Düşünmek mi? Onlar yorulurlar
Konuşmayanı hor görmeye
alışmıştır insanlar.
Bir gün ...
Ben ağaçlara şiir yazarım
Budanmamış, sahipsiz dallarına
Yaprakları toprağa karışmış,
Erimiş yapraklarına.
Ben vakit bilmem,
Soğuk suyun uyandırışına
R...
Son bir tren daha
Sonra gelecek tüm yıldızlar yanıma
Bir anne şefkatiyle saracağım onları.
Teker teker parlatacağım daha da.
Güneşten bile daha parlak,
...
Bir savaş kaybedilmiş benim adıma
Kayda hem katil hem maktül addedilmişim
Ölü diye defterden düşülmüş adım
Kağıda adımı yazan benmişim
Düşmüşüm kurak çöl...
Üç yaşındayım ve küçüğüm işte
Elimdeki ekmekle
Gülümsüyorum kameraya
O zamanlar yeni doğmuş olsa gerek ekmeğim
Üç yaş var ekmeğimle aramızda
En sevdiğim...
Sabaha karşı bu vakitlerde Sevgili çağırıyor gün ağarmadan
Ben ise bu vakitlerde bir aşeka sarıyor
Ayak parmak uçlarımdan boynuma
Kuruyor muyum, boğuluyo...
Akşam oluyor
Tanrıʼnın on emri yazarkenki telaşı gibi
Ellerim de satırların ortasına konuşlanıp
Defterin çizgilerini boynuma doluyor
Satır başlarına yeti...
Sözlerimin ardı arkası kesilmiyor
Düşünüyorum sürekli
Bu güzel gözler nasıldır?
Nasıldır o güzel bakışları
İnceden geliyor ölümsüz sesler
Sözlerden uzak...
Yüzünde acı tebessümü ile bir ölü düşün.
Koşar adım gitmekteyim peşinden, bir ölü düşün.
Tam ortasında kalsam da nafile, bir ayazın
Ya da bir çocuğun yana...
Aynada sahnelenen çehremdeki çizgilerin raksını izliyorum, Hz. Musa misali
Yanımda Hızır da yok böyleyken böyle oldu diyecek
Aslında mühim değil, ne şimdi ...
Şu terk edilmişlik hissi...
Yuvarlak bir odada yalnız kalmak gibi.
Duvarların arasında insanlara köşeler sarılır, bilirsiniz.
Biz şimdi...
Yabancı ağızla...
Kasvetli havalardaki anlamın üzerine yoğunlaştım
Bir bilim adamı titizliğinde çalışıyorum
Nefesim,
gece, gündüz, boşluk, acı ve tebessümden oluşuyor
En g...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok