Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
bir çatının altındayım
orası benim çatım değil
ben bir sana aittim
artık yoksun
kaldım bir başıma
iyi miyim sormadın,
son bir kez söz vermiştin
bir da...
Bir yaz akşamında sevdim seni güzel sevgilim. Sıcak dövüyordu kaldırımları ben ise senin rüzgarında adımı unutmuştum. Senden önce öğrendiğim tüm kelimeleri u...
Ay dağa düşmüş bu gece
İçimde durduk yere bir ayrılık acısı
Göğsümden boğazıma kadar diken
Dokundukça kanıyor
Bakma öyle dalgın dalgın
Sen baktıkça y...
Kesif bir soğukluk odanın duvarlarında
Lâkin fiziken olmayanından
Yaklaşık on beş ton olan
Her bir kurşunun hissettirdiği.
Mütemadiyen yaptığı bir şeydi...
Ellerimin değdiği yarına ölü, ölmesin diye kaybettim onu.
Beni benim gibi tanıyan birini, yanmasın diye yok ettim o gün.
Sayıkladım, sayıkladım; varamadım ...
Ve sonra bir nefes kadar olduğunu idrak ediyor insan
Bilinçsiz bir bilinçlenme ile
Ve devam ediyor hayatına
Ölümün kıyısından dönmüş olsa bile
Hep bir r...
Gururlandıran benim
Gururlandıran öyle dedi
Gönüllerde yedekte duran da
Yeri boşalan kişi, yedek ararken gösterdi yeri
Uzun uzun sevilen de benim
Uzun u...
Her intihar kelimesinin eşiti sana mı çıkar?
Sana yalan söylemek gibi yaşamak, zehirlercesine ve artık mutlu olacağım her şeyi yedi bitirdi dünya. Geriye ak...
Küçük Prens İncelemesi
Merhaba sevgili kitap dostları! Bugün sizlerle son zamanlarda okuduğum ve büyülendiğim bir kitaptan bahsetmek istiyorum: "Küçük Prens...
Anlamayı anlamsızlaştıranların tiranlığında,
Sahte cesurların korkuyu normalleştirmesine,
Küstah boşboğazların yarım ağız caka satmasına,
Zihniyetleri suy...
İlerleyen saatlere rağmen,
Gecenin zifiri karanlığına direnen bir ışık,
Mahallenin en ücra köşesinde
Toplanmış hepi topu beş kişi.
Diyaloglar bazen tere...
Hep yakını gördük
Uzaklardan bihaber
Nemli toprakların hastalığı oldu ayrılıklar
Dalga dalga ben döküldüm gökyüzünden
Kendime çok uzakta duruyordum
Ufuk...
Karanlık bir gecenin ardından
uyandığım puslu bir sabahı
arkada bıraktım.
Nazlı, utangaç bir kızın
göz süzmesindeki kızaran yüzü gibi
Güneş gülümsedi ba...
İnsan niçin yaşar
Vatan için mi
Vatan dediğin toprak parçası mı
Yoksa üstünde yaşayan kalpler mi
Vatan dediğin onun gözleri mi
Gelecek için mi yaşamak i...
Yad ediyoruz hep geçen günleri,
Kimi zaman gülüyoruz,
Kimi zaman hüzünleniyoruz.
Ama şunu unutmuyoruz,
Yaşananlar her neyse,
Mazide kaldı deyip geç...
Satırlar birşey ifade etmiyor ve çoğu zaman saatlerce susuyorum.
Dikkat ediyorumda eskiye nazaran çok daha az kendimle konuşuyorum.
Artık kendime bile an...
''Başımı alıp gitmek istiyorum.'' demiş bir yazar kitabında. Son birkaç yıldır pek çoğumuzun bu telaş çağında yapmak isteyip fakat her birimizin yaşamımızda ...
Sevmemeyi Ne Zaman Öğreneceksin?
Ne zaman öğrendin?
Dağ gibi sevgine
Çığ düşünce mi?
Ne zaman öğrendin?
İnsan olmadığını sana söylediklerinde ...
Tanrı ve Mevsim
Sigaramın son dumanı
Anlatıyordu vazgeçişimi
Soğuk ve kasvetli havalarda öğrendim
Olmayışını
Geri gelmeyeceğini
Gözlük camı...
prematüre martılar ulanıyor gösterişli iplere
başağa durmuş buğdaylar masumiyet sarısı
ellerin doğurganlık borçlanır
o uykusuz
o huzursuz
o geceye
gece...
Eşiklerde dolanıyorum yine. Kesiklerin anımsattığı geçmişe kürek sallıyorum. Su alan geminin parçalanan motorunda saklı tüm düşlerim...
Sonsuza uzanan deniz...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok