Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Henüz küçüksün, bu yazdıklarımı da herhangi bir yerde okuma şansın yok. Şanslısın bu yüzden. Başına aile problemi, şiddet, ebeveynini kaybetmek tarzı trajik ...
Büyüdükçe kaybettiğim masumiyetimin ahı var üzerimde.
Geceleri ulaştığım karanlık duygular,
Oyuncak arabalarımı çalmış dolabımdan.
Farkında olduğum halde ...
DENİZLER DE CİNAYET İŞLER
Yağmur yağmasın bu sel boyumu aşar
Ve belki husumetin çöplüğü temizlenir.
Denizler yükselir duygular karaya ta...
Düşünülmeyen, tekrarlı ve tutarsız hayatlar yaşıyoruz. Her geçen yılla birlikte artan bilgilerimiz, sırtımızda geçmişten getirdiğimiz tabularımıza savaş açıy...
Hiçbir duygu
Bu kadar aciz değil bilir misiniz?
Hiçbir savaş
Bu kadar acımasız değil
Ve hiçbir vedanın
Bu kadar acıttığı görülmemiştir
Savaşırken aşkın...
Parke taşının üstünde geçirdiğim günlerde,
Yağmurlu sükûnet ovalarındayken,
Perdelenen çokluk yollarının,
Apaçık halidir caydıran liyâkat.
Üstü kapalı gö...
Elimi iki göğsümün ortasına yaslıyorum. Tam ortasına. Oradaki zayıf çarpıntıyı önce parmak uçlarımda hissediyorum. Sonrasında bu his dalga dalga bütün uzuvla...
Göz kapaklarıma toz, göz altlarıma kar dolduğu zamanlarda uyandım uykumdan.
Bir çocuk nasıl öğrenir aşık olmayı? Ben şu ufacık bedenime sadece sokağı sığdır...
Yine bir sonbahar esintisi
Uzun bir yolculuğun hediyesi
Kalbimin en vicdani sesi
Sesleniyor yüksek sesle
Bir kadının gözyaşını izlemek
İçimde depremler ...
Bölüm 1 Tanışma
Şimdiye kadar nerede kaldın? Seninle daha önce konuşmalıydık. Bugüne kadar geciktiğin için sana kırgınım.
Kendimi nasıl mı hissediyorum? Sa...
Bir meydana gideyim "Hoop!" diye, bağırayım; "Herkese benden çay!" Kalabalık beni alkışlasın. Alkışlayacaklar tabii, en azından bizden bir çay öndeler bu hay...
Çığlıklar kopup gelirken yanan ormanlardan
Kentin ortasında aç ve çıplaktık
Eski bir plaktan çalıyordu dünya
Hangi sokağı tutsak diğeri yazıyordu fermanım...
hiçbir şey hissedemiyorum. uzun bir süredir yazamıyorum. parmaklarımın arasında tuttuğum kalem buhar olup havaya karışıyor sanki ve içime çektiğim mürekkebin...
Kırmızı masa
Yuvarlak masanın etrafında
Loş ışıkların altında
Kadeh tokuşturup
Şarkılar söylüyorlar
Kırmızı etekli kız
Çıkardı şapkasını
Çırptı elleri...
Bir hakkı gasp etmiş gibi yürüdükçe sallanıyor şapkasının püskülü. Sorsan bahtiyar bir kabadayıdır, sokakları mesken tutmuş. Yine de ödün vermez gençliğinin ...
TAŞLARA VURAN ACI
Hatice, dedim. Ben Leyla'yım, dedi.
Ürperdim. Yol kayboldu. Ay sustu.
Rüzgâr bütün yapraklardan çekildi.
Yalnızlık işte, dedim.
Yok, d...
Kazanlar kaynıyor içerimde
İçimin daraltısı
Bu yaşın alameti değil
Kanımın kaynaması gereken zamanda
Ben dünyayı anlamak derdindeyim
Anlamak
...
Bende
Yağmur bekleyen bir toprak hasreti var
Çorak ve delik deşik bir yığıntı
Çoğu zaman iğrenç betimlerim kendimi
Çünkü ben nefretimle sevişirim
Kendim...
Ayazdan yağmurlar ıslatıyordu kaldırımları
Sigarası ağzında yeni bitmiş bir çocuk
Süzüldüğünü gördüm oluklardan
Devrik mazgallara
Şemsiyesini unutmuş bir...
“dünya sarsılıyor. dünya sarsılıyor. dünya döne döne sarsılıyor, üç yüz altmış beşinci günün ardını üç yüz altmış altıncı gün takip etmiyor. başa dönüyoruz, ...
“Ömer dayı, ne diyorsun bu baraj işine, gelir mi gerçekten?” “Vallahi gerçeğini sahtesini bilmem ben Şükrü, bizim oğlan ilgileniyor onlarla. Ha bana fikrimi ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok