Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
"Seninle konuşabilecek kadar heybetli değildi belki kelimelerim ama senin ruhunu yerinden sallayacak kadar derindi hissettiklerim."
Zihnimdeki susmayan seslere sağır olabilmek için kitaplara sığındım. İyiliği görmek istediğim yüzlerde kötülüğün en deriniyle karşılaştım. Onca kalabalık ara...
Sevmek öğrenilmesi gereken bir duyguydu
Zihnimde yanına defalarca soru işareti çizdiğim
Sonra bir gün ona rastladım
Rüzgarda dans eden lavantama
Yüreğimd...
Petro etrafta biraz dolaştıktan sonra dekorun hazır olduğundan emin oldu. Sandalyesine kurulup Tatar bir köylüden temin edegeldiği tütününü sarmaya başladı. ...
Gökte yüzen alık balıklar kalabalık
Çok çeşitli renklerle kusurlu bir tablo sadece
Aynı yılın farklı mevsimleri dik çizgide, kesikler açıyor zaman zuhur ed...
Kuşumuz yarı zamanlı bir kaşif. Boş zamanlarında posta güvercini olmayı seviyor. Eve ekmek götürme derdi yok. Müzmin bekar. Kaşifliği alelade ama posta güver...
Sesimi sustum, hevesimi tuttum
Kendimi gömdüm bedenime
Ve hiçbiri kendim için değil
Kafamı çevirdim gökyüzünden
Çölde bıraktım ruhumu
Ve zihnimde yanan ...
Merhaba A.
Söyler misin, insan ilk neresinden yeniliyor kendine?
Artık duvarlardan sarkan ses yalnızca bu oluyor benim için, durduramıyorum…
Kendimi sorul...
|> Durdurun
Durdunuz mu?
Zamanı algımızı sizi
|> Durdurun
Durdunuz mu?
Yetişemediğim her zerreyi
|> Durdurun
Durdunuz mu?
Derimden kazıyorum her
b...
karşıma oturtup sana hesap sorasım var,
beni hapsettiğin bu mahzenden gel de kurtar.
nasıl olsa korkak bu diyorsun ya,
son nefesimde dahi olsam sana serze...
Zamanımızın Bir Külkedisi
Hayatın öldüremediği bir şey vardı onda.
Belki de son darbeyi yememişti daha.
Bir kıvılcım çakılır geceye,
Ateş yanar alevini bulur.
Hasretlik ebedidir önceye,
Bakarsın ki hep orada huzur.
Zaman sığmaz hiçbir heceye,
Anlamayazsın ...
Bugün de pelerinimi giydim, sevdaya ateşim kırk... Görünmezken nasıl olur da şifa bulurum? Saat, yokluğu hep "o" geçe... Kaç kalibrelik vuruldum da gönlünün ...
Adımlarından maviler türemiş
Merhabalarına çiçeklerim açmış
Öyle deli dolu iç dökmelerinle
Bir sağa bir sola gidişlerinle
Yanımda oluşunun verdiği güvenl...
Hatırlıyorum
Korktuğunu söylemiştin zihnindeki yabancıdan
Hatırlıyorum
Gözyaşların süzülüyordu yanaklarından
Çaresizdin, usulca oturmuştun yanıma
Kördüm...
Bilinmeyenlerle dolu hayat
Senin eğlencen mi bunlar
Sonu olmayan yokuşların varken
Hayalimizdeki bu düzlük eğlencen mi
Türlü türlü oyunların varken
Biz...
acının tebessümü değil tatlı olan
hatıraların silinmesiyle geçer zaman
iyi miydi kötü müydü diye anlamadan
yalnızca bakakalır yalnız kalan
varla yok aras...
“Yeter artık!” diye bağırdı hayata ve onu bu duruma getiren herkese ithafen. “Durun artık. Öldürdünüz beni. Bitirdiniz. Yetmedi mi? Bitmedi mi? Alıp veremedi...
İnsanlar gülmeyi unutmuş
Ya da unutan ben miyim?
Hep böyle gidip gelecek miyim?
Gökyüzüne bakıp bakıp
Küfr edecek miyim?
İnsanlar sevmeyi unutmuş
Ya da...
ben hatırlanmayacak kadar bulanığım
senin de tek hatıran çabasızlığın
aydınlığın ardındaki karanlığım
ve karanlığı kalbimle aydınlatırım
geceleri unuttum...
Şiiri biten bir şair gördüm
İçindeki manzarayı pazar malzemesine
Bir ölüme prove ettiği bir iki dizesini
Geç kaldığı randevuyu kiralamasını
Sigara öksürü...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok