Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Bugün gökyüzü turuncu, ben kapkara… Dağ beyaz, taş beyaz; gördüğüm yerler kadar göremediğim yerler de beyaz. Parmak uçlarımdan biraz daha güç alabilseydim be...
Ne tuhaf bir manzara; renk solgun, yüzler silik
Suretler, gölgelerin çetin dağdağasında
Tüm ölümler şüpheli, bütün doğumlar eksik
Anneler, sancıların yala...
Öyle lanet bir yüzyıla denk geldik işte. Kimin umurunda dünyanın çirkinliği? Kim düşünüyor yarınlarımızı? Güvenimiz kalmadı hiçbir şeye, kendimize dahi. Güze...
Yok olup gidecek ne çok parçadan müteşekkildir varlığın
kalbinde üç kuruş ikramiye, cebinde makbuz
duraklarda kimsesiz kalmış bakışların
ayakların senden ...
Aynalara bakmak yok
Görme gözlerindeki sisli havayı
Aynalara bakmak yok
İçine çekecek seni o hava
Yalnız şarkılar kalacak
Seni çağıran ama kanma
Seni ...
Sabahlar işte
Böylesine nahif bir güç bilmem başka
Hiçbir inancım yok bir yaratıcıya ama
Sabah ezanını duymadan
Bir de aldığın nefeslerde boğulmadan
Göz...
Bir gün hava almaya çıktım.
Dalmışım,
Bir hayli yol almış
Uzaklara kaçmışım
Neredeyim ben
Dünyadan uzak
Hep kayıp, kaçak
Aslında istediğim tam da bu i...
Yaptığımız o konuşmadan sonra dizlerim uyuşmuş, zihnim donmuştu. Karşımdan az önce kalkıp gitmiş ve benimle o sarsıcı konuşmayı yapmış insanın, yıllardır tan...
Pek çok dine göre insanların hayatları doğdukları andan itibaren belirlidir. Başlarına gelecek kötülükler de iyilikler de kutsal bir güç tarafından belirleni...
ağzımla tuttuğum kuş
can verirken sayıklardı ismini
nedense oturdum güldüm
yapacak başka şeyler aradım kendimle
yürüdüğün yollar mesela
yahut durup düşü...
ağzına sardığım kelimeler ateşten
konuştukça dilimde elma kokusu
başlayan günün gecesi tut elimden
alıp bu közü götür evine yeniden
isyana övgü
kalb...
Sonra bir alev kolonu yükselivermişti alanın ortasında... Arabasına bindiğini gördüler Yusuf'un. Bir elinde dizginler, ayakta dimdikti. Kamçıyı tuttuğu öbür ...
Kötülük, ruhumun dinginliğine atılan bir taş gibi. Tüm o ahengi bozarak büyüyen bir titreşimle dalga dalga yayılıyor benliğimin kıyılarına. Bozulan durağanlı...
olsam bile kalabalıklar içinde yokluğun var eder iliklerimde hiçliği
yazın mont giyen evsiz şarapçı dayı da bıraktı şerefime içmeyi
şişelerin dibindekile...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok