Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Varlığından evvel zihinlerde bir paradoks,
"Arzın rengi kıpkırmızı olacak."
Kendisine bilgisizliği uzak olduğu tek merci,
Sözlerin, kalemin saldırıları il...
Küçük bir tozmuşsun evrende
Ruhun varmış, bir bedenin
Sonra bir düşünce kaplamış sanki içini,
Büyümüşsün...
Sanki düşüncelerin de çoğalmış seninle
Sığma...
Gözüm kapalı düşler vizyonda
Senin izin olan her şeyin filmi
Uzat hayalini sevgilim bana
Sarsın sıcaklığın ellerimi
Şarkılarıma gizlenmiş gibisin
İçi...
Döndüğü her dinin kitabı tarafından istenmeyen o kul benim
Pusulam kaymış
İsyanım haddi aşmış
Mizanımın izana ihtiyacı yok, şaşmış
İnandığım yegane varl...
Pembe tat
Karıştı acıyla
Güzel anılar birikmişti
Kayboldu zamanla
Çiçekler bırakmıştı
Koktu lavinyayla
İhtiyacım vardı
Kurudu dudaklarım susuzlukl...
Aynı yolda yürüyüp aynı yöne bakamıyoruz
Benzer hikayelerimizi birbirimize okuyamıyoruz
Ödenmesi gereken borçları karşılayamıyoruz
Yaşanması gereken aşkım...
...
Kalabalığın içinde düşündüm yine
Sesin gelir yine aklıma
Takarım kulaklığı kulağım sağır
Ağırlaşır ayaklarım dolanırım taşa
Vakitsiz yıllarım gelir ...
Tiksiniyorum bu kentten, iliklerime kadar nefret doluyum buraya.
Hiçliğin içindeki bir hiçim, hiç kimseyim.
Kim olmam gerektiğinden de çok emin değilim zat...
Atatürk başarılı bir insan olarak mutluluğu şu şekilde değerlendirip yorumluyor:
"...Herhangi bir kişinin, yaşadıkça memnun ve mutlu olması için gereken şe...
Gecenin dördü beşi, artık beni sabaha uğurla
Umutla uykusunda uyuyan bir kova burcu edasıyla
Unutturma kalbine, her zamanın geçtiğini
Göğe çalan rengi gö...
Bir damla gözyaşının oluşturduğu sessizliği
kim bilir?
Kalabalık içinde yalnız olmayı
kim görebilir?
Kim bu insanlar?
Kim bu daimi sessizliğin sahibi?...
Ağırlıklarımı cebime doldurup
bu yaşam denilen düz çizgide
hayatla olan savaşımı izleyip
yol alıyorum,
ağlamak şimdi daha çok anlam kazanıyor.
Arabada ...
Yaşlı bir dinozorsan eğer
Dünyanın sana verebilecekleri kısıtlı ise
Sarıldığın ayna paramparça
Ve
Sarsıldığın yer onun toprağıysa
Bir meyhaneyi baştan y...
Bir sahil kenarında adımlarının sesini özlüyorum. Usulca bastığımız her karışta el ele değmemiş duyguların yalnızlığını sunuyoruz gün batımına…
Hiçbir veda ...
Anlatsana yalanlarını az az.
Nasıl bakar insan öyle sahte?
Derin, parlak, haylaz biraz...
Göz güler mi her gördüğüne?
Her yere bakındım bugün,
Bulamadım...
Son
Bazen sözler boğazda düğümlenir
Çünkü yutkunamayacak kadar
Ağır gelir geçmişin
Gerçek olan zaman ve ömürdür sadece
Tek bildiğin
Kalabalıklar içinden
İçten içe bir veda
Ayrılırken yalnızım
Yalnızken kalabalığım.
Kurutulmuş hüzünlerimin
Lekeli yaprakları sarıca
Yoksunum belki aklı...
Oysaki ben
seni düşünüp mutlu olmuştum.
Göğsümdeki yarık
büyümüştü biraz daha.
İçinden ışıklar saçılmıştı kilometrelerce.
Ücra köyler dua etmişti benim...
İstesek ağaç ekebilirdik ellerimizle,
İstesek deniz yaratabilirdik gözlerimizde,
İstesek Tanrı olabilirdik bedenlerimizde,
İstesek yaşayabilirdik ke...
Bir yazar, bir deli kadın.
Başı boş Çanakkale sokakları...
Yıllar sonra rüzgârın etkisinden çıkamayan,
Her an maviliğini özleyenler.
Bir şehir ...
Ay ışığından bir yumak oluşturdum. Sardım, sardım ve sardım. Geceyi öteledim daha çok vakit varken. Odamda masamın üzerine bir defter koydum. Elimle kapattım...
Yalanlarla başlayan bu dünya serüveni
Kaderin kollarında günaha sürüklemiş genç benlikleri
Umut yarına yakın, ölüm her adımda kol gezerken
Neydi bizim içi...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok