Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Tüm şehrin sessizliğe gömüldüğü, ışıkların ise hayatta kalmak için çabaladığı saatlerdi gerçeklerin farkına vardığında. Soğuk sonbahar havasının açık camdan ...
Kuşlar cıvıl cıvıl
Ağaçlar yemyeşil
Çiçekler rengarenk
Gökyüzü alabildiğine mavi
Ve güneş sımsıcak kucaklıyor her birini
Kavruluyorum ben de sıcağında
...
kategorisini belirleyemediğim bir sessizliğin ortasında yerimi koruyorum. fakat çözemiyorum nesiyim kendimin? nesiyim sizin? farkında değilliklerinizin arası...
Kerpiç evler diktim dünyama
Kargışlanmaktan korkarak yaşadım
Şehrin her yanını dolandım uzuvlarımla
serildim ona karşı
Vakarımı kuşanıp derdime yaslandığ...
Şu küçük Asya dediğimiz topraklar hiç şüphe yok ki Yunus Emre'yi, Itri'yi, Karac'oğlan'ı, Veysi'yi, Esrar Dede'yi doğuran topraklar ve yine hiç şüphe yok ki ...
yalnızlık sektörüne adım atmış olan kaç kişi okuyacaktır bu yazıyı? veyahut kimlerin hakkıdır tam anlamıyla yalnızlık? karanlık bir gecenin sessizliğine hang...
bedenim hiçbir savaşta bulunmadı
hiç cepheye gitmedi, hiç mermi taşımadı
düşmanla çatışmadı, düşmanı yenmedi
bedenim hiç kurşun yemedi
hiç iyileşmek için...
Dağlarında beyaz güller mi bitti ne var?
Gelin oldun gidiyor musun Akdeniz'e?
Elemden beyaz kefen altına sinmişsin
Alay mı edersin öldüm öldüm ben diye?
...
Bir İsmail falında çıkmıştık birbirimize
Sen hayli karamsar bir kızdın, neşeli ergendim bense
Ve rutubet kokan 403 numaralı bir dershane sınıfı yerine
Gec...
Her hadisenin meçhul yanı bir ukte olarak kaldı içimde
Ben hiçbir münasebetsiz elin uzanamayacağı saat
Tik tak tik tak tik tak...
Yürüdüm zamanı azık bell...
Kalemim dışında bir şey yok elimde
Kalemim elimde, ellerim ceplerimde
Duruyorum öylece yerli yerimde
Ki durmak bir isyan biçimidir akıp giden zamana
İsya...
Aynı günün farklı saatlerinde
belki onu beş geçe
belki sabaha karşı üçte
mütemadiyen ağır bir kasvet
ilelebet kavramış, sımsıkı sarmış
ruhum kurtulma ça...
bir koku nasıl desem
ensemden tutuyor
adını arıyorum
bir patika, bir yol
ayaklarımdan tutuyor
adını arıyorum
renk oluyor, tanıyamam
tenin beyaz
adın...
Hayal kırılır, hayat burkulur, insan uslanır mı?
Yıldız kayar, güneş batar, gökyüzü alçalır mı?
Umut solar, beden donar, düşler akıllanır mı?
Kalbim avuçl...
Süzüldü gece
toprağa düştü
tanrının gözlerinden
ve karanlık ete kemiğe büründü
sıyrıldı beyazın gölgesinden
Durdu denizim,
Kaybetti dalgalarını.
Yitirdi bir gecede heyecanını
Saf bir kayaya çarptı hayallerini.
Kaldı orada,
Unuttu bakmaya gökyüzüne.
Kesti bile...
'mechul isyan' güncel olana isyan, daha çok eleştiri şiiriydi. kıtlığın, yokluğun ve noksanlığın dünyasına... bubi'sanat, bu kıtlığın tam ortasında yeşeriyor...
Sevmek, görmenin bir alışkanlığıdır diyebiliriz sanırım. Burada alışkanlık kelimesini, basite indirgenmiş bir kelime olarak düşünmek, başta Dante olmak üzere...
Şimdi seninle geçip giden zamanın içinde kaybolan iki yıldız gibiyiz
Gece kendini sıyırırken gökyüzünden
Yitik ışıklarımızla sönmekteyiz
Az sonra yanar...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok