Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
- İstanbul'u bilir misin Zana?
- Evet abi. Üç yıl çalıştım İstanbul'da.
- Kadiköy'de 'Sohbet Çay Evi' var. Hemen heykelin alt tarafında. Bilir misin?
- Yo...
Bir kere baştan söyleyeyim
Mutlu görünmek için
Zoraki kahkahalar atamam,
Çıkar uğruna el etek öpüp
Dalkavukluk yapamam
Konu özgürlükse
Sokaktaki aç ked...
İlk yenilişimle tanışmamın üzerinden üç yıl geçmişti. Ona ‘’ilk yenilişim‘’ diyorum çünkü benim kendimle verdiğim savaşlarda bile hep o kazandı. Ona her sefe...
Ben öldüm. Daha ismi tam olarak konulamamış bir hastalıktan öldüm. Bilir misiniz ben de severdim sizin gibi çiçekler koklamayı, aylak gibi dolaşmayı; kuşları...
gecenin 4'ü
bir şiir yazıyorum sana
biraz uykulu gözlerle, biraz da hasretle
yağmur yağıyor... sen uyuyorsun
yağmur tanecikleri senin nefesinle yere düşü...
İnsan sancılar yaşadığı zamanları özleyebilir mi? Sıradan biri özlemez ama onun özlemesi gerekti. Fakat o, bunun yerine yarın için heyecanlanmaya başlamıştı....
"O gözler benim ağlar
Eskisinden yabancı
Gönlümdeki bu sevda
Hiç dinmeyen bir acı
Ruhumun kederinden
Gözlerim yaşla doldu
Inliyorum derinden
Bana bilm...
Yıllar önce...
Henüz sözlerin ağırlığını anlayamayacak yaşlardayken o ağır, ahşap kokulu, sobada yanan odunların çıtırtısı ve o taş plağın cızırtısı eşliğin...
mesela senin uykuya dalışın bile kuvvetliymiş,
dışarıda martılar susmuyorken, hatta yeni başlamışken bağırmalarına
sen sesten uyuyamazmışsın mesela
pencer...
Şu yaşıma gelene kadar ne savaşlar gördüm ne zaferler kazandım,
Ben yenilginin ne olduğunu sana
rastlayınca anladım.
Hiçbir mağlubiyet böylesine güzel ...
“Bir savaş patladığında insanlar ‘uzun sürmez bu, çok aptalca’ derler. Ve kuşkusuz bir savaş çok aptalcadır, ancak bu onun uzun sürmesini engellemez. Budalal...
"Benim gökyüzüm yukarıda değil" diyorum gözlerine bakarak
O an bir kolumda akrep, bir kolumda yelkovan...
Adım adım götürüyorlar sanki beni kaynar su dolu ...
Gündüzün dönmüyor dünya
Gece senin elinde
Kıra kıra ele gelmez ettin gönlümü
Dile gelir gelmesine,
Duymazsın.
Koşuyor mu çocuklar sokağında
Coşuyor mu ...
Gitmeye meylettin ya, kalsan ne güzel olurdu, gitmeye meyillisin artık neye yarar? İlla gitmekse niyetin ama bak seninle ilgili olan bir şey bende, sensizlik...
Özlemektir,
beklemektir,
sabırdır,
inançtır,
olamamaktır,
olmaktır,
güzeldir,
özeldir.
Her şeyden öte aşk, devrimden öte bir devrimdir.
Aşk, hep biz...
Sensin baharı yeşillendirip
Yine aynı baharı solduran.
Senin ruhunu seviyor diye bu Ay böyle mehtaba bulanmış!
Bir papatya yahut bir güle değmiş ellerin, ...
Sonuçta uzun zaman oldu. Sana, şu anda dakikası saniyesine kadar geçen zamanı söyleyebilirim ama seni hala unutamamış olduğumu bilmeni istemiyorum. Hatta üç ...
semt pazarı kurulmuş arka ceplerde
ihtisasını bitirenler olmuş madrabazlıkta
bir yetkili açıklamış hatta çok satılan grotesk ürünleri
caka ve çalım imiş...
Her şeyden tiksindiğinde ve
Hayat tuttuğunda yakanı kara elleriyle
Hülya bahçemize gel.
Orada daha yakın daha özgürüz ikimizde.
Zihnimizin uçsuz bucaksı...
görüyorsun ki bir fırtına sesini yükseltiyor,
duymamak bir tercih meselesine dönüşüyor
ama kulak asmamak imkansız.
saçlarını oradan oraya savuran
parampa...
Dolu dolu insanın olduğu bir sokağın bitecek olduğu kaldırım taşında umduğunu arayan bir kadın, arayan gözlerle insanların yüzlerinde geziniyor. Aradığı beye...
şimdi rastlıyorum yorgun yüzlere
hepsinde biraz intihar korkusu,
biraz da ucuz parfüm kokusu.
denk geliyorlar 8 vagonlu bir metroda
yan yana oturuyorlar
...
Sesin sessizlikle ölçülüyordu o sıralar,
nefesin nefsimle.
karşıdan bakıldığında göz gelirdi acizce,
uzaktan bakıldığında öyle sessizce
içinde bir tutam ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok