Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
çocuk bedenlerde yaşlı çınarlar köklendiğinde seyreder
ve anlar güneş
ve anlar su
ve anlar koca dağlar
hepsi de koca bir hayatı taşıyan bir ihtiyarın bi...
Güneşin doğuşuyla açtığım ofisim uzun bir binanın yedincikatındaydı. Her sabah olduğu gibi o sabah da iki dereotlu poğaçamla açtım kapıyı. Masamın manzarası,...
Zihnimin yol açtığı sızı,
bedenimde geziyor
Zihnim nasıl bu kuvvetle bedenime hükmediyor?
Biliyorum ki ben bu sızıdan ölebilirim
Bir son vermeli, beni ...
Bu dünya için yaratılmış,
bu dünya için olmayansın.
Bu dünyaya kopup düşen,
bu dünyadan ayrı düşünensin.
Bu dünyada yüzeyde yüzenlerin arasında,
dipten ...
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz ...
Başka türlü sevmeyi bilmiyorum ben
Hayatla çok yüz göz oldum
Oyunun sonu ne zaman gelecek Tanrım
Gönlüm bu yüzyıldan çok yoruldu
Mor yanlışlara pembe diy...
yalnızlığa iman etmiş bir gönül taşıyormuşum
göğsümün kafesinde
kalbimin kanla vaftis edilmiş damarlarında
pusuya yatmış bir ayrılık
bütün köşe başlarınd...
İnsanları ne zaman tanıyorsun biliyor musun? 30 saat boyunca uykusuz kaldığın fakat yine de uyuyamadığın o gecelerde. Etrafında kimse yokken tanıyorsun insan...
Sende gördüğümü görecekler diye,
ödüm kopuyor...
hep aklıma geliyorsun,
bak gördün mü?
senin de gidecek,
başka bir yerin yok...
kaçmak istedikçe
sana ...
ah yok mu o
toprak gözlerin
içindeki kuyuda hapsolduğum
ah yok mu o
sıcak gözlerin
uğruna yüreğimi çıkarıp ellerine verdiğim
ah yok mu o
kahve gözler...
resmedilemeyen duygular,
saklanamayan sırlar,
tutulamayan sözler,
kalbi acıtan nağmeler gibisin.
gözlerin kör herkese.
yüreğin parçalar dağları.
dudakl...
Pörsümüş bir ruhun cırtlak çığırtkanlığıdır bu
Kara basan ayakların vicdansızlığı
Gözlüklü bir tılsımdır kulaklarıma yansıyan depreniş
Irgalamaz olunca g...
Bazı anlar vardır hayatta
Bir akarsu olmak istersin
Önüne çıkan her şeyi sürükleyip yutmak
Boğulursun
Bir göl olmak istersin bazense
İnsanların gelip hu...
Bir ruh var içimde,
Safi katran.
Bilmem neyi söyler,
İşaretçisi kırık,
Garip kadran.
Şu sokaklar,
Senden, benden,
Evvel, kim bilir,
Tanımıştır kaç ...
Merhametsiz alabaşlı yılan,
Komutan üç ön dişli fare,
En günahsız fahişe.
Nasılsa başrol bu hikayede.
Ezilmiş kimsesiz benliklerin,
En nefret edilenleri...
Ellerimiz birleşince sanki bulutlar seriliyor ayağıma.
Gökyüzü masmavi, güneş yerinde.
Tanrı’nın en şanslı kuluyum.
Görüyorum cenneti dünyada,
Sokaklarım...
İnsan kendi varoluş zemini hakkında düşünmeyi menziline dahil edecek açık bir çağrı ile karşı karşıyadır. Bu çağrı seküler düşüncenin, mananın kendisi hakkın...
Düştüğümüzden beri ağlıyordu. Onunla konuşmam gerektiğinin farkındaydım.
‘Yeter artık dedim ağladığın. Yapacak hiçbir şey yok. Melek değilsin artık ve cenn...
Bir perdenin ardından izliyor gibiyim dünyayı
Bedenim yaşıyorken bilincim her şeye tepkisiz
Ben yönetmiyorum, ne hareketimi ne vaktimi
Gölgem bile düşmüyo...
Bir zamanlar gülümsedi gökyüzü,
Şimdi yalnızdır yıldızlar geceyi süzüyor.
Kalbim paramparça, anılar sarhoş,
Sevdaya düşmüş bir rüzgar gibi üzgün.
Gözleri...
Bunlar yavaş yavaş dağılan kara bulutlar değil
Bunlar bulutlara alışmanın coşkusu
Sevinçlerimiz berrak bir suda yüzen nilüfer yaprağından uzakta
Karlı dağ...
Hiçbir şeye yetişemedim
Her şeye geç kaldım
Yaşadığım yere de benzemiyorum
Doğduğum yere de
İşte yerim yok
Bir işe de yaramıyorum
Saçlarımı dökmekten...
Histerik köylüce, Efendi'nin sevgisi,
Devlerin her birinde gümüş rengi içkisi.
Karaçamlar üstünde ruh taneleri,
Köpeklerden gelen bir feci inilti.
Diğer ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok