Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Oradayım, yeşil diyarda.
Belki cennetteydim, bilemem.
Gözlerimi kapatsam da göremem.
Arada gelir hatırıma, dejavu gibi.
Belki sen gönderdin beni oraya,
...
Ne zaman yere düşsen kendi gölgene saklandın
Halbuki ne gerek vardı ki için için çürümeye?
Başını göğe kaldırmak hiç aklına gelmedi mi?
Belki yıldızların ...
Birden çok eski bir kapıymış gibi
Açılıyor ruhum öğle sularının
Gün ortası vakitlerine,
Ve fakat kapalıymış sanki hala
Geceyarısının bilinmez ufuklarınd...
GarageBand'de oluşturduğum iki albüm.
1. Ege'nin Kıyılarında (25:17)
2. Retrospect (19:33)
sözler: Emre Erol
aylardan nisan, kalpte çarpıntı var.
havalarda güzel bu günlerde
yel esince, içim rahatlar.
bir beste var!
pekte çalınması mümkün olmayan.
gönül gözünde...
Merhaba günlük
Bugün neler olduğundan bahsetmek istiyordum sana nerede olduğumuz dan, aslında yaptığımızın sonucunda fark ediyoruz, süreçte işleyen bilinç a...
Sen pembeden acı çekerken
ben lacivertten kanıyorum mesela.
Sen ‘mış’ yaşantılarının avlusunda serinlerken ben miskinliğin yaşlı bahçelerinde nefesleniyo...
Sokaklar soğuktan ağlatacak kadar soğuk
Ellerim cehennem ateşi gibi sıcak
Dışımda yalnızlık
İçimde Aşk
Kalbimi ısıttı göz bebekleri
Dudaklarım alev ald...
I. (Şamdanları Donanınca)
Masaları kaldırdım evden, ve sahanları
Elleri tırnaklarına kadar öpüp göğsüme koydum
ve dinlettim, üryan üryan atan galeyanımı
...
Soran olursa duymadım adını,
Kalmamış hatırım da gözünün rengi
Aklımda bir sen vardın, senden ayrı
Gözü saçı mıh gibi işlenmiş kalbime
Sana değil kavu...
Şunca zaman içinde bir hân idim inci mercan içinde buhrân idim ne denli bir deryâ idin göremedim seni
Ol demişler minberine sûr sermişler âkıbetine
Bir za...
Bir gülücük belirdi
Pamuktan yapılmış yüzünde
Elinle parmağımı tuttun
Gülümseyip bir ses çıkardın
Oysa annenin ya da babanın
Tutmalıydın elinden
Savaş ...
Kırıldık
Dağıldık
Hüzün dolu yağmurlarla ıslandık
Sert dalgalara direndik
Koca fırtınalar atlattık
Geceden kara günlere katlandık
Yorulduk
Bıktık
Aş...
Hepimiz ne kadar yapılıyorsak
O kadar yerinden oynuyoruz
Kaldırım taşları bu yüzden vardır
Yapılımın hatırlattığı bozucu güç
Yaratımın eriştiği döngü
...
Ah benim üzeri yosun tutmuş ruhum
Şımartılmamış, sevgiye aç özüm
Sensin benim uğruna çalıştığım
Ben seni doyurmak için çırpınıyorum
Ah benim yetim kalmış...
Bir şeylerin,
Hep bir şeyleri eksik senden.
Kokunu çalan bile var,
Bakışların eksik, sen eksik.
Tanrı yaratmış güzelliği,
Elime saydıklarında sen eksik...
I. (Günah)
Doğacak güneş, yine her zamanki vaktinde
Tûlû etmekte bütün ademoğluyla, havvakızları alacakaranlığa
Kaderin saçlarını tarıyor, oturtmuş Tanrı ...
I. (Yılkı Bir)
Solumdan sükûtumu söküyorsun,
Bir akşam daha çöküyor,
Kaç çiçek yaprağa hamileyse doğurdu
Issız ayaklarım yine yağmur sularında kaldı
Sel...
Karanlığı vardı yüzünün
Öptüğüm sanrılarla
Rutubetli bir yalnızlık vardı
Üşürdüm
Çekinik davranırdın
Dudaklarıma ölüm kalım emri
Verilmişti nedens...
sen her zaman duruyorsun
yerleştirilmiş vazo gibi
köşede
saklı bir el çıkıyor
ardından
ağzın üçgen biçiminde
gözlerin kare
perdelerini kapatmışken
...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok