Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
insan hayatında bir sürü şeye göğüs geriyor
çok acı çekiyor ama hiç belli edemiyor
insan içini kor gibi yakan birçok şeye susuyor
susmayı öğreniyor.
gitm...
yalın ayak ve yanılmaktan korkmadan
sorgularla yüzülmeden kalbinizin derisi
geçmek için babanızın karşısına
‘lütfen bekleyin.’
yaşamak güzel şey olmaktan...
Yağ bidonlarından araba,
ağaç dallarından atları vardır, bazı çocukların.
Ve çıtalardan kılıçları.
Pantolonlarındaki yama, modanın moda olmadığı dönemlerd...
Duvarlara düşen büyük gölgeleri,
Boğuk perdeden farklı sesleri,
Aklıma sığmayan hikayeleriyle
İnsanlar geçiyor hayatımdan...
Ulu kayanın altında kerp...
Nice hayaller kurulur gençlik çağında
Hele alındıysa ezelden neşvesi har'ın
Düş kırıklığından ibaret olan cihan bağında
Sonu gelmez zannedilir yalancı bah...
Geçmiş çağlardan kalan kalıntının küllerinden parlamasıyım ben bu dünyaya,
Geçmiş umut ve arzularının yılllar sonra hatırlanmasıyım ben bu dünyaya,
Geçmiş ...
Alev hattı
aşk ey aşk
kaldır yamaçlara doğru
ilgün başını
azar azar emri altında
biraz soğuk ve derilgen yapıda
her gün daha da kırmızı zaman
ey et ...
Heves etmeyi bıraktığımız haziranların mezarlığı
göğün gürültüsünde dinlediğimiz şarkılar,
ve unutamam zannettiğimiz hatıralar da var.
Saat kaç olursa ols...
Öyle bir yalnızlığın içine düştüm ki
Feridun Abi,
Sorsan boğulurum,
Dokunsan daha dibe düşeceğim.
Öyle duvarlar çevrili ki etrafımda
Feridun Abi,
Doku...
Gök arkaya yaslanır,
Geriye beyaz kalır.
Giden mavi!
Denizin maviliği gökten,
Göğün maviliği hiçten.
Gücün yetiyorsa,
seslen!
Denize maviden,
Maviye ...
Zemheride bir tohum gibi düştüyse içine hüzün
Sakla o tohumu, toprakla ört üstünü
Gözyaşlarınla ver can suyunu,
Gör baharda nasıl yeşerir, sevinç filizler...
biraz dolaştım
bornova'nın sokaklarında
çöpçülere selam verdim
bir elma yedim
birkaç ibneye rastladım
bir elmayla öpüştüm
bir ibneyi ısırdım dudakların...
Tüm gücümü sana verecektim
Çocuğun elleri kan topladı gördüm
Gücümde kan topakları birikti
Beni sindirdi avuçlarının köşebaşlarında
Ne yana dönsen içimde...
Güneş bir daha bugün doğduğu gibi doğmayacak
Bugün ölenler yarın tekrar ölmeyecek
Kurulan hayaller bugünkülerle aynı olmayacak
Bugün aldığım nefesi bir...
Bir ameliyathane oluyor yine hiç olmayan şahsi odam
Ve ben ebesiyim yine kronik doğumların
Öyle ki doğururken güneşi, bir kez daha ölüyor gece
Bir kez dah...
Kana susamış komutan gibi,
Galip gelinmeyecek cephelere askerler mi sürmeli?
Kaçıp gitmeli mi hayal denizlerine yelkensiz?
Senden gelecek cevabı mı beklem...
hangisiydi doğru, ne içindi zaman.
kanayan ve kabuk tutmayan,
bir su birikintisinin izlenebilirliği...
hepsi için düşünülen teorilere karşı,
akıl almaz c...
Kelime dağının mabedine yaslananan
İki kuş ötüşüyor ileride
Birisi beyaz alabildiğine, yeryüzünün tüm karanlıklarını toplamış, diğeri
Gagaları sözün aşkın...
Şehrin yükünü sırtlandım
kekeme bir bekçiden
Rüzgarlara biat edip
boyuna yürüdüm
Gölgesindeyim
başından beri kırık kuşların
Seni hep yarışı kesen yorg...
Gözünü üzerime dikmiş yalnızlık
Ruhum katılaşarak palazlanıyorken
Beynimde bir baskı oluşuyor ve
Kendi zihnimin ortasına büzüşüyorum
Zihnimin derinlikler...
çorbayı sevmediğim kaşıkla içiyorum nefsimi terbiyelemek için
ben çorbanın terbiyelisini de kendime çok görüyorum zaten
tavuk suyuna olmayan sulu salçalı b...
Anlatamıyorum neden solduğumu
Sürgüne uğraşmışçasına yorgunum
Lakin sürgün bile göstermezdi yokluğumu
Çünkü yarıklarla dolu ölü bir balonum.
Ufuktan u...
Terk ederken olağanüstü geceyi
Kalplere korku verir acının ensest sesi
Gecenin ilahisi duyulur kuşların ağzından
Ve bir de ağlak bir çan sesi
Hatırala...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok