Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Önümde yaşam var, yargısız
Her rengiyle güzeli haykırıyor.
Bir şey anlatmak ister gibi kaygılı biraz.
İlkbaharı burnum seviyor en çok. Kışı kulağım.
Sonb...
Göçebe bir kuşmuş, doğduğu yerden ilk uçuşu.
Bu yere konmuş bir nefeslik, güven duymuş.
İçi gibi sanırmış dünyayı kuş bakışı.
Kibir yokmuş içinde. Tepeden...
Virgüllere takılıyor ayakları kelimelerin,
Nokta koyamıyorum cümlelere,
Uzadıkça uzuyor, anlam bozuluyor,
Anlatamıyorum kendimi.
Kalem kılıçtan keskinmiş...
Sensiz de bitiyormuş günler.
Bir gece daha geçiyor demeyi çoktan bıraktım.
Nedense bunu dediğim geceler,
Hiç geçmez gibi gelirdi.
En çok da güneşin doğma...
Katli vacipti
Baharların
Öz suyuna rüzgâr girmiş
Dalların!
Ya soluk,
Soluk soluğa
El aman!
Gözler yuvasında
Bir ileri bir geri
Sessiz,
Sıcak yaşl...
Sonbahar gelince,
Yaprak düşmeye hazırdır daldan.
İster rüzgar savursun,
İster dallar kırılsın yağmurdan.
Bekleyişi bitmiştir nasılsa.
Bırakır kendini t...
İlk seferde kavrayabileceğim,
Basit bir kelime değildin diğerleri gibi.
Anlamıştım, cümleler içinde görmek gerekirdi seni.
Her harfini gizledin benden bü...
Umutsuz insan, çiçeksiz toprak gibi.
Her yağmurda bataklık,
Her yaz günü un ufak,
Çatlatır her yerini atılan her adım.
Toprağına çiçekler ekmek,
Ağaçlar...
Kaybetmekten korktuğu her şeyi,
Cesurca öldürdü hep.
Suyun boşaldığı yere havanın dolması gibi,
Korku gidince hep sevgi doldu içine.
Romanla hayat birbir...
Bir şeyi çok isteyince olur sanırdım,
Uğruna hiçbir şey yapmadan,
Biraz cesaretim olsaydı eskiden,
Korkmadan diyebilirdim her şeyi,
Önce ilk defa kendim...
Sözlerimi müziğine dikmek istiyorum bir şarkının
Üstüme giyerim bu kış.
Üşüyorum, güneye gidemedim kuşlar gibi.
Kendimi bulmam gerek önce.
Sonra bir tane...
Bir dilencinin gözünün içine baka baka yalan söylemesidir aşk.
Aşk öyle tarifsiz bir duygudur ki, tüm metaforlara uyar.
Öyledir ki, yalan söylediğini bil...
O benim yaralarıma üfledi.
Yara izlerim yokmuş gibi sevdi beni.
Ben kolonya döktüm onun yarasına.
Yüzündeki çizgilere bile yara izi dedim.
Benim hikâyemin sınırları,
Onların doğrusuna çarpıp duramaz.
Benim hikâyemin sınırları,
Benim hayal gücüm kadar, kimse engel olamaz.
Gelmiş hayatın sesin...
Ağlamanın, senin bilmediğin başka yolları var
derdim sabrıma hayretken.
Ve yılanlar şarkı söylerken
senin uyanman zor,
derdin kulağıma fısıldarken.
Duygularının ve duyularının tavan yaptığı dönemde karşısına çıkan bir adamı derinliklerinde fazlaca büyütüp fazlaca anlamlar yükleyen bir kadının akıl almaz...
Kaybetmeye yüz tutmuş gibi,
Bertaraf olmuş gönlüm .
Derdime değme gitsin o kadar harap,
Hevesler uğruna kursakta kaldım.
Yalnızlığa göz kırpmaktan çökmü...
Havadaki sis yerçekimsiz bir yağmura dönmüş
Zaman durmuş sanki, her şey olduğu yerde donmuş
Onu ıskalamış yaşam.
Her şey durmuşken, yitip giden tek oymuş....
Bütünüyle kararmış tüm sancılarımı kopardım kalbimden.Bir seni yaşadım yıkılası bu şehirde.Bir de bana benzeyen koca yaşlı Dolunayı…
Mum ışığında çizdiğin çizgileri
Parmaklarına dolayıp yaktığında,
Ruhunu alıp götüreceğini bilmeliydin.
Kanıma şiir karıştı önce.
Ondan da öncesi var.
Sene doksan dokuz. Malum.
Yeniden doğuşlar ve ölüm.
Doksan dokuz. Ertesi yeniden doğumun tarihi.
Kendisi ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok