Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Kalabalıkta senin yüzünü andıran bir şeyler buluyorum.
Senin kadar canlı sokaklar tanıyorum. Senin gibi gülen parklar, uyuyan ağaçlar. Sen kokan denizlerde...
Tam da yüz yıl önce bugün coşkuyla titremiş meclisin camları
Yorgun boğazları patlatırcasına fırlamış 'Cumhuriyet!' nidaları
Ne duruyorsun, kalk hemen, yan...
Bir ok gibi sapanından fırlıyor kibir.
Gerginlik arttıkça ivme kazanıyor.
Ve bazen gittiği yeri bilemez hale geliyor.
İnatla çeken mi suçlu yayı, hararetl...
Ankara artık gri değil karadır
Seninleyken birbirine düşman kesilen
Aklım ve kalbimi görmemen
Soluğumu solduran yaradır
sen şehrin balkonlarından
kahrından ve çemkirişinden arınıp yürüyeceksin
işte kendini duvarlardan atarak ölen her şey
her anı ve sus çektiğin ağız duracak...
Bizim mahallede senin gülüşüne ihtilal derlerdi
Sen gülerdin ben ilk kurşunu sıkmak için
Elimde ve yüreğimde güç bulurdum
Sen gülerdin
Bütün yaralarımla ...
Hevesimin kursağı delik
Derdest edilmiş bedenim çarmıha gerilen isa misali...
Artık yıllarımda, adım anılmaz
Toprağa yararım olmayacak hayatımın boş anla...
Yaralarımı sardım ve üzerine güller serdim.
Gördüğünde güllerimi beni yarasız sandın.
Kaldırdım baharı üzerimden, kışımı gör istedim.
Gördüğünde gülleri t...
Burada tanıdık tek şey benim,
Ben kimim?
Bu soruyu yıllar içinde kendine çok sordun,
Çok farklı cevaplar verdin.
"bilmiyorum, hiç, her şey..." vesaire.
...
Ocakta kaynar iken çaydanlık,
Demlenmenin başlamasını isteyen, evin sakini.
Attı, birkaç tutam karalığı,
Buharları içeri iten yumruklar ile.
O esnada;
B...
İçindeyim sandığınız bir çok şeyin dışındaydım.
İnsanı bedenden ibaret sananlar fark edemedi
Sadece beni değil, bir çok şeyi
“Ben buyum!” diyen et yığınla...
Hiç bu kadar sarılmamıştık seninle
Ayakta duramadığın zamanlar dışında
Varlığın hezeyan oldu çoğu kez
Yokluğun sıradan mı olacak yoksa?
Bedenin cengaver...
bugün seni dinliyorum
ellerim gelişken bir kenti
şarampol ediyor böylece
dişlerinden renk çalıyor
aydınlık bir mevsim
diğer yanda zorbalığa
uğruyor çiç...
Kitaba uyar mı bilmem gidişim
Mazeret kabul et yorgun düşmüşüm
Peşini bıraktım yaz diyor bana kışın
İlki sonu bıraktım bahardan vazgeçtim
Kurudu gönül pı...
Adı tarifi olmayan bir duygu,
varsın yaşayalım
hiç eksilmesin içimden
atamadım ki zaten,
mavisini gökyüzüyle kapladığın,
kahvesini sakladığın,
bana ce...
Kalbim sonbaharda düşen yapraktan
Tutunamaz atar kendini dallardan
Rapunzel değil ki atlasın o şatodan
Ciğerleri solmuş içine dolan dumandan
Göklerdeki y...
kar kış kıyamet derler, neden anne?
bembeyaz akça pakça karı kıyamete benzetirler
kışı kıyamete benzetirler, utanmazlar!
bilmezler benim karı, kışı ne kad...
Gelelim sana,
Seni yazarken tükenen kalemimden haberin var mı?
Gözlerinin içinde bir şehri yaşattığımdan
ve o şehirde yaşadığımdan var mı haberin?
Sen...
Ne unutabiliyorum seni ne de hatırımdasın büsbütün
Parça parça anılarından ibaret kaldın hüznümün
Çağırasım yok seni kalbime yeniden amma velâkin
Seven s...
Söylenen bütün şarkıları unut şimdi,
Gördüğün bütün renkleri,
Bildiğin, yaşadığın bütün duyguları.
Kulak ver bana,
Bir melodi fısıldayacağım sana,
Sana ...
Sevgili memleketim,
Yüksek yapılı binalarından ne haber.
Ne haber vereceksin bu gün,
Parka giden çocukların sevincini çalan
enkazlardan.
Sevgili memleke...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok