Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Çok azının gördüğü
Gizli bir yerde yaşar
Ah La Loba
Yaşlı, kemik toplayıcısı
Kaybolmuş kadını
Bekler, kucaklar La Loba
Kendini görmen için
Aynalık ed...
Zil çaldı ve ardında uğursuz bir ritim bıraktı. Her sesten ürküyordum, korkulu bakışlarla çocukların odasına göz attım. Kapı deliğinden baktım, bir kargonun ...
Bir sabah daha yalnızlık kapıda
Kapıda dediysem içinde eşiğin
Sorsam "Biraz uzak kalsan ne olur?"
Der bana "Nerelere gitsem iyi olur?"
Peşimde dolanmasa ...
bir eylül sabahı
güzel sevgiliyi unut
bir ölüyü aşk diye diye
sardığını unut
sen en iyisi ne yap biliyor musun
hayallerini bırak git
hissettiklerini...
İnsanı geçmişe sürükleyen bazı sorular vardır ki geçmiş o an gibi yeniden yaşanır ve gözlerinizin önünde soluklanır.
Uzaktan gelen bir erkek sesi netlikle ...
Ben şairim hakim bey. En çok beni yargılayın. Gece 2.45 te uyanın ve gece mahkemesinde en ağır hükümleri verin benim hakkımda. Hayır, hiçbir itirazım yok ola...
Şehr-i destan İstanbul
İstanbul’da bir yaralı kuş
Ölesiye sevdiğinin çok mu yanında
Çok mu uzak orası meçhul
Fikr-i zarar İstanbul
Bu diyarda ne pa...
Sabah dörtte uyandı kadın. Kanepede uyuyakalmıştı. Dışarısı karanlıktı. Evi sarı bir ışık aydınlatıyordu. Gözlerini yavaş yavaş ancak açabildi. Hala içtiği a...
içimdeki ıssız kuyulardan bahsetmeyeli asırlar olmuş,
kalem tutmaya vaktim olmamış,
dünyanın bütün zamanlarını bir çuvala koymuşlar,
ağzı mühürlü kaybolmu...
Kafamı yastığa koymuştum, düşünüyordum,iyileşeceğimi hayal ediyordum. Tekrar eski günlerdeki kadar neşeli, enerjik, mutlu ve huzurlu kalmaya çabaladığım o gü...
Ben bir kadındım aslında; mavi denizleri gözlerinde taşıyan, beyaz gökyüzünü teninde taşıyan ve serin rüzgarları saçlarında saklayan ben bir kadındım…
Çok ...
Dünya varlığımızın başladığının farkına vardığımız mekan .
Farkında olmak, tüm var edilenler arasında bizim omuzlarımıza bırakılmış yıkıcı sorumluluk.
Soru...
Çığ düştü zihnime .Karların altında sessiz bir çığlık varlığın. Var mısın? Yaşar mısın? Yoksa, beyaz çölün sanatı sahra mısın? Muamma. Gelen misin? Gelir mis...
Olmakla ölmek arasında bir halin yansımasıydı aldığı kısa, cansız nefesler. Varlığının temeli olan soluğunun sonu gelmiş, belki de ömrü neticelenmişti de kök...
Hayat akıp giderken avuçlarımdan
Eğilip yerden toplayamıyorum parçalarımı
Ve artık her şey için
Çok geç demek için
Belki de çok geç
Şimdi ellerim bomboş...
Ne başkası oldu ne de olacak
Sen çalmazsan kapım açılmayacak
Şimdi içimde yanan bu ateş
Sanma ki bir son bulacak
Hiç utanmam gülüm divaneyim
Parçalanmış...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok