Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
kuyuya düştü karayelin
sürüklediği cılız, zulmedilmiş yaprağı
ardında bıraktı kadim melaikeleri
düşerken mutlu muydu
kim bilir ki?
öncelerden öncesi
...
Leyla, birbirini bıkmadan usanmadan tekrar eden soluk renkli sabahlardan birine daha uyandı. Gözlerini açtığında ne vakittir aynı tavana umutsuzca baktığını ...
Geride bıraktığı tüm günlerin aynısı olan sabaha bıkkınlıkla uyandı. Sıcaklarla birlikte konteynır evinin içi daha da ısınıyor daha da nefes alınmaz oluyordu...
Her uyanış bir duadır
Yaşamın kutsallığını resmeden
Varoluşçuluğun prototipi bu resim ki
Her adem içindir,
Eksiksiz her mahluk
Muhatabı bu sanatın
Soka...
Durdum kıyama
Bilirsin ki varmak isterim yanına
Sevdiğim, ayırma huzurundan
Çabuk kavuştur yanına
Eğildim rüküda
Benden evvel gitti secdeye
Gözden aka...
Dağlar var
Sanki kimse derdiyle aşmamış bin yıldır
Üzerinden kuşlar memleketine uçmamış
Yalnız ölüm olmuş eteklerinde
Kan kokmuş, ot bitmemiş
Öyle mi o...
Seni üzmek
Bir ev dolusu insanı gazla boğmak gibi
Öyle vahşetli artık
Bir ev dolusu insanı gazla boğarmışım da
Seni üzemezmişim gibi kendimi bilerek.
Ö...
şayet bir gün sesimi duyamazsan
kuşların sesini getir aklına,
hatırla beni..
gökyüzü mavi,
ağaçlar sarmış her yanımı
derdimi, anlatmaklı olurum suyun ...
Şiirlerle doldurmak istediğim duvarlarım var benim. Kendi içinde çalkantılı iç dünyasında buharlı gemiler kalkan ve hiç bilmediği limanlarda demir atan alela...
Korkak birine dönüşmek zaman alır neticesinde
Ben zamanın içinde yaşayan bir kadın değilim
Diye düşünsem de yelkovan ve akrebin oyuncağı olduğumun farkına ...
ve sessizlik. çok sessizdi ev. sadece ayak uçlarımızın sesi. tüm o kalabalık gitmiş, renkler yeniden geri gelmişti. seksen metrekareye ne sığabilirse sığdırm...
Zamanın fark etmeksizin akıp gitmesi mi
Telaşsız sabahlarımı arayınca çalamadığım
Kokladığımda içime mis gibi çektiğim o tanıdık koku
Şimdi nerde
Nerde y...
dört duvarı vardı odamın
biri oydu sırtımı dayandığım
iki yastığı vardı yatağımın
biri oydu uyurken sarıldığım
Sensiz öyle soğuk ki dünya
Kor gibi içim yanıyor ama ellerim buz
Titreyen gövdemde göğsümün buğusu
Sen varsın, ben varım ama biz yokuz
Besbelli yanac...
Bir adım atasım yoktu evden dışarı. Uzak bir fırtınanın rüzgarıyla sallanıyordu ağaçlar. Ve balkona yakınlıktı en çekici yaşam arzusu. Yaşam arzusu diyordu u...
Zaman, bir sigaranın kendiliğinden yanması gibi, durmaksızın akıp gider. Bir sigara yandıkça, küllerine karışan her bir parça, hayatın ne kadar kıymetli oldu...
Eskisi gibi gülemiyorum,
Yaşımla ve ya yaşadıklarımla mı alakalı,
emin değilim.
Sokakta koşuşturan çocuklar mutlu ediyor beni,...
zeynep beni bekle / gece ağaçlarına
yağmur çiseliyorum / cam tozu su beyazı
yalnızlığını mutlaka değiştireceğim
bir yaprak halinde süzülüp saçlarına
eski...
Güneşli bir sonbahar sabahında, ormanın derinliklerine adım attığında, her şey sessizdir. Ağaçların yaprakları, sonbaharın sarı ve turuncu tonlarında rengare...
o şimdi ne yapıyor
şu anda şimdi, şimdi
evde mi, sokakta mı
çalışıyor mu, uzanmış mı, ayakta mı
kolunu kaldırmış olabilir
— hey gülüm
beyaz, kalın bile...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok