Edebiyat > Günlük
Bu alanda, günlük adı altında ürettiğiniz metinleri paylaşabilirsiniz.
Saçlarını rengarenk boyamak isteyen küçük kadın, sen her zaman gökkuşağının renklerine tutundun. Şimdi yine aynısını yapacaksın. Anneni kanserden kaybettin. ...
Asla tam anlamıyla yalnız olmadığımız bir dünyada, hem de söyleyecek çok şeyin varken...neden susuyorsun? Yüzleşmekten korktuğun kelimeler mi, kendin mi? Uyu...
Kıymetli dostum Meva'ya
İnatçı bir yaz akşamından geçiyorum. Terimi çocukluğumdan tanıyan kaldırımlar çok yaşlandı. Palmiye ağaçlarının gölgesini bölüşen in...
Kendi hedefine ulaşmak için yivden sürtünerek çıkan bir yorgun mermi, benim kucağıma düştü. Bu ıskalamak değil, keyfini çıkaracağım. Nişancıya selam olsun.
Bir ibrahim Maalouf taksiminde kayboldu.
“Artık daha fazla vakit geçirmek istemiyorum, yaşamak istiyorum.” diye yakardı.
“Onların en büyük kaygısı, günah işlememek değil, işlediğini belli etmemektir.”
—William Shakespeare
Sen, yorgun yolcu
Ben, sevdaya meftun
Seyir defterim seninle elime geçti
Yazılmaya devam ediyor şimdi
Yansıyanlar görünüyor satırlarca
Tutulmada olup bi...
bir ekim. bir ekim pazar. işte yine yüreğime doluyor yaprakların hışırtışı, güzle karışık sen. ve senle karışık şiirlerin, şiirlerinle sarmaş dolaş ben. güne...
temmuzun yirmi ikisi
sen herkes uyurken bezmiş gözlerle dolunaya bakıyorsun
aslında baktığın dolunay değil
baktığın uzaklarda olan o titrek yürek
zehirli...
Sonra mayıs geldi, ölülerin ıslıkları yağmurlarla ıslandı. Sınırlı şahsi aptal benliğimse gölgelere sığındı, her bir şeyden korunabilirim sandı. 'Ben aslında...
sevgili kendim,
sana bir mektup borçlu olduğumu düşünmüştüm ama sonradan fark ettim ki ben kimseye bir şey borçlu değilim. kimse de bana bir şey borçlu deği...
bu his yüreğimi yarıyor, kanımı akıtıyor. akan kan bir kadehe doluyor, gelinciğin teki geliyor, kırmızıya boyanıyor. gelincik şimdi benden bir parça taşıyor....
saat on ikiyi üç geçiyor ve kafam şimdi kafam sanki yine bin kilo
her şey çok güzelmiş gibi, sanki bir tek bu eksikmiş gibi mutsuzluğun algoritmasını çıkart...
izin ver, elimi tut, yum gözlerini ve de çalayım senin için kainat denen şeytanın yıldızlarını
bırak onarılmaz, geri dönüşü olmayan bi' hata yapayım
şu gün...
Fiilen ölmeye başladığımızı hissettiğimiz andan itibaren yapmaya çalışacağımız tek şey hikâyenin sonunu değiştirmek için çabalayıp durmamız olacakmış. Böyle ...
beni pişmanlıklarım öldürecek
keşke dememek için çekip çektirdiklerim sebebi olacak gidişlerimin
kırıp döktüğüm kalpler de bir gün karşıma çıkar mı bilemiy...
Bazen parmaklarına çok fazla yara bandı yapıştırmak zorunda kalabilirsin. Aslında sen de bilirsin acısa da öldürmeyeceğini ve verdiği acıyla canlı durduğunu ...
Geçmiş geçmeli… Geçmişe takılıp kalmak, sevdiğin ama ölmüş birine sarılıp, toprağa gömülmesine izin vermemek gibi. Kaybettiğini, artık olmadığını bir türlü k...
Kendini adamış bir yetim.
Sanki kimsenin hayatında yer bulamamış gibi. O gün parkta gördüğüm zinciri atmak üzere olmasına rağmen pedalları geri çevirmeye ç...
Aziz gecem, şu an ikimiz de karanlığız. Unutalım sabahın yolunu. Güneşe inancım kalmadı. Artık hiçbir aydınlık temizleyemez kirlenmiş bir mutluluğu...
Canı uzak yolculuklar çeken birinin, varmak istediği yer gibiydin. Herkesin baktığı fakat sadece benim gördüğüm gözlerin için, hiç okunmamış şiirler yazmak i...
Ne beyhude bir çaba, hayatı kontrol ermeye çalışmak; eksikleri(!) tamamlamak, düzeni(!) korumak. Ne yaparsan yap, giderken bir şeyler yarım kalacak; kitaplar...
Zamanın çok berisinde küçük bir kız çocuğu varmış. Çok çok uzaklarda aramayın, içinize yönelin. Tabii hâlâ oradaysa...
Bu küçük kız çocuğu, hayatı masalımsı...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok