Edebiyat > Günlük
Bu alanda, günlük adı altında ürettiğiniz metinleri paylaşabilirsiniz.
Şu değersiz ama yaşamaktan başka çare bırakmayan dünyada, derin şeylerin tanımsızlığını, sığ olmanın mutluluğuyla değişmek zorundayım. Bilmemenin beni dingin...
Sabah kahvaltı hazırlarken Zilan aradı. Kahvaltı hazırlamaktan böyle istikrarlı bir şekilde keyif almamı anlamıyormuş. Buralarda yapacak pek bir şey yok, ded...
Özelden, bir oluşlara tamamlananlara varlığına, varmalara… Ben oluşuma, ayakta kalışıma sensin sebep.
Bugü...
Hiçbir ev bulamadım kendime, hiçbir sokak basmadı beni bağrına, göz yaşları tanımadı hiçbir adresi şimdi bütün karanlıkların ortasında bir yolum kendime doğr...
Yüzleri isimlerden daha iyi hatırladıklarını iddia eden insanlar var ve isimleri yüzlerden daha iyi hatırladıklarını iddia edenler de.
İsmini pek unutmazsın...
Sen,
Bu gece hissettiklerim sonucu düşüncelerim yüzünden çok gözyaşı döktüm. Fakat ne yapayım, en içten hissiyatlarımdı bunlar. Şimdi dahi yazmaya gönlüm hi...
Aynaya baktı elini yıkarken bir anlık. Denk gelince gözleri yüzüne, mahcup bir bakış attı. Orada ilgi bekleyen bir çocuk vardı. Yüzünde bulduğu ve telafi ede...
Veda tam da böyle olmalıydı.
Etekteki bütün taşlar dökülmeli,
Yerli yerine oturmalıydı hepsi.
İstenerek olmasa da olan oldu da.
Bu öyle bir veda ki kapıd...
Ne yapsam olmuyor,
Ne yapsam olduramıyorum sanki bazı şeyleri,
Ne bitiyor, bu hüsranım içinde. Ne geçiyor içimdeki bu hüzün,
Hangi sabah ah etmiyorum g...
Bu hayatta her gün yeni bir şey öğreniyorum. Algılarımı kapatıp düz yaşamaktansa farkındalıklarla hem beni geliştiren hem de yoran şeyler yaşamayı tercih ede...
Gökyüzüne bakarak yaşayacağız.
Aynadaki yüzümüzü ezberlediğimiz gibi ruhumuzun da bahçelerine aşina olmak için adımlamaya devam edeceğiz hep. Bir sıcak tebe...
Eskiden abimin bana kurduğu salıncak vardı.
Babam hiç haz etmezdi. Sonra salıncağı sökemediği için ağacı kesmişti.
Kurtaramadık, ne ağacı ne de çoçukluğu..
Aşk, aşk dediklerim senden ibaret... Ne ilginç bir şeysin sahi sen... Yarım yıl ağladım yoksun diye, geçen gün ise yanımda uyuyakaldın... Seviyor musun beni....
Bu gün yurtta nöbetçiyim. Çocuklarla halı sahada maç yaptık. Bazı ufaklıklar ayakkabıları eskimesin diye çıkarıp yalın ayakla oynadılar. Mutlu olmak, amaca u...
Başlangıç… Çok fazla şey söylemeden, çok fazla şey açığa vurmadan veya samimiyetin ve bağımsızlığın o söylenmemiş sınırlarını aşmadan yakınlaşmak… Sonra, âşı...
Kolay olmayan, zor mudur, zor imkansız mıdır? İmkansızı kim bilir? İmkan nedir? Bütün bunlara kim karar verir? Kararlar...Ne kadar gerekli ki, değişmez mi on...
Merhabalar. Mevsimsel depresyon geldi çattı. Artık daha sık buluşacağız gibi. Belki de hiç. Takip ettiğim, etmediğim kişiler alınmasın ama genel anlamda sade...
Kitabım kalın olsa da dili gayet açık.
Okuyamayanın işine gelmemiştir.
Alıp bir kenara attıysa ya da içine yazılmayacak şeyler kattıysa da onun kahpeliğidi...
Gücümün farkındayım. Bu hep böyleydi zaten. Fyodor Mihayloviç gibi gücümü içimdeki güçsüzlükle boğuşurken tüketmedim. Bir yerlerde yıkılsam da başka bir yerd...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok