Akşam oluyor
Tanrıʼnın on emri yazarkenki telaşı gibi
Ellerim de satırların ortasına konuşlanıp
Defterin çizgilerini boynuma doluyor
Satır başlarına yeti...
Sana çok yaklaşmıştım
Tellerin arkasında tellerin!
Nefesimi tutup geldiğim yollar yabanıl
Üstümüze düşen hava koyu
Ben müzmin yolcusuyum bu menzilsiz yol...
(Max Richter-The Departure)
1945'te yazmak isterdim bu satırları
İsterdim Prag'da o meşhur tavernada
şöyle Kızıl Ordu füzeleri aydınlatırken şehri
köşede...
Şimdi gecelerden bir gecedir,
Sen güzelsin
Yüzün lehine, ellerin aleyhinedir tanrının;
Zarif bir öfke ile döner duadan.
Birkaç güneş topl...
Kahrolmadı faşizm;
Sen de hiç sevmedin beni
Yıkılır gelirdi yağmurlar
Sen bir görünürdün ben bilirim
Hangi köşebaşı hangi vakte rüzgarlanır
Bilirim paye...
sana bir ortadoğu şiiri yazmak istiyorum
içinde ölmeyen çocukların
bembeyaz güvercinlerin
gülümseyen kadınların ve beyaz barış bayraklarının
dalgalandığı...
Karışıktı bizim mahallemiz
Hayatlarımızın karışıklığından serpmiştik biraz
İçimde kapıları açmak, pencereleri açmak
sokaklara fırlamak isteği hızlanıyor
...
Bir inleme kopuyor gecenin tam ortasında
Kapılar ardı ardına kapanıyor
Prvasız günahlar gibi.
Bir ceset var şu unutulmuş sokakta
Sabaha doğru lambaların ...
Kızma
Öyle kıymet edecek gururum yoktur
Ezdirmekten elimi cahile
Emzirmekten ateşleri nefesimle bir daha
Bende dikilmeye baş kalmamıştır.
Boşanıp geldim...
Bir sabah uyanıyorum,
Her şey yanlış geliyor.
Yatağın karşısında maundan ağzına kadar dolu
5 kitaplık,
hemen sağında sararmış küf kokulu 7 koli üst üste ...
beni yaşıyor gösteren bütün aynaları parçalıyorum
bu kan revan ellerimle
parçalanmış her şey, parçalanmış
ve
planlanmış bir cinnet değil bu
ölümüme bir ...
Despot bedenlerin süprüntüsü değil mi
içimizdeki vicdan.
Yahut
dalında rüzgarın serinliğiyle sallanan
dışı albenili, içi kurtlarla dolu mahşeri andıran
...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok