Gerçektir seni sevmişliğim
Kara kara yakalarla alıkoyuyorlar beni
Günahımı soruyorlar ceza nazarında
Oysa kesilse taze dalları cılız gövdemin,
Seni anlay...
Hatırlıyorsun değil mi?
Yokuş yukarı koşarken ağlardık
Sen toprağa ördürdüğün kazağını kapatırdın yüzüme
Ben mahallenin en ücrasına sığınırdım
Ağlardım ç...
Uymazım.
Bu güneşin altına bu ağaçları ben yazmadım.
Neymiş herkesten şikayetliğim
Neymiş... gayrıymışım.
Ölüm olsam pare pare gelmezim
Kalım olsam bir ...
Bir şeyler oluyordu ona
Sanki çocukça ama masumca
Önce kalktı ayağa
Ve gitti köşedeki kırık aynaya.
Yüzü yara bere içindeydi
Ve elleri
Elli yıl önce pa...
Kara ufukların ağlattığı ilhamla reddediyorum
Övülmeyi ve giderek acıyan her bereyi
Saçların beyazlığını reddediyorum aşkın metafiziğini
Ağzındaki salyala...
Çıplak Ağaçların Uğurlaması
Seni bulamadım.
Uyutmuyor kanımda gezdirdiğin simya
İçimde eziyor merhemini,
Bana vermiyor.
Yandıkça, ah ettikçe kahkahalar ...
Ayrılık ölümden ağır mıdır?
Küçük şehirlerin çarşılarında gezdim özgürlük diye
Adresler sordum, dükkanlar gördüm, küslükler sezdim duymazdan
Ne iyi insanl...
Beni senin toprağına eşmişler
Mezar mıyım, kuyu muyum,
Pişkin simyaların suyu muyum,
Bir çocuğun avcuna koysalar hamlığımdan
Olur muyum?
Yine de çocukla...
Kapandı şehrin ışıkları
Kimsesiz adamlar sığındı altgeçitlere
Durup göğe bakmak o an,
Devletlik bir mürettep olurdu sen ansan
Yahut bir başıma anlasam
Z...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok