bilinesi değil, yaşanılası hiç değil!
hiç değilse neydi, niyeydi bunca ses
hangi kıyıya attı beni bunca nefes
bir sor bakalım var mıydı yanıt kusan tarih
...
Cayan zamanların dinletisi
mırıldanıyor kulaklarıma şarkı misali
iç çekişlerden ev yaptım sığınak diye
tekrarladım
tekrarlandım
yazgıma yazdım,
her ...
bütün malûm materyalin dişlenerek söküldüğüdür;
iki ucu gergili, iki ucunda anlamsız bir tirat vardı
hep yetersiz kalışını seyrettiğim iltihaplı dinginlik....
Senin
Üzerine bin dirhem çamur sıçrasa aşınmayan duruluğun ve berraklığın.
Öyle ki pırıl pırılsın
Kırk kez hata yapsan kuşku duymayacağım iyiliğin
Öyle...
kapkara şelalelerin altında yıkanan saçlar
keskin bir sezginin kokusu
varlığın hacmi küçülüyor içimde
sakıncalı dalı budamaya yelteniyorum
gövdende deri...
Görmek istediğim
Duymak istediğim
Dokunmak ve
Olmak istediğim bazı yerler var
Orası ne kadar uzaksa
Derdim ve sıkıntım
Hüznüm ve çaresizliğim
Ve bi...
buldum sonumda
hep arayacağım kadar
karışık
anlasam bile aktarılmaz bir dertti bu
gecenin ilerleyen saatlerinde yazılanlar bile
sabaha kadar dağılıyor...
Hüznüm depreşiyor şehrinde
Huyum suyum sen olalı
Beni deniz tutuyor
Gök basıyor
Ki benim göbek bağım denize atılmış
Yazgıma çekilen ilk şiir gökle alaka...
senin
okula yürüdüğün sokakların vardı
bahçeli mutlulukların
hatırlanmış omuzların
yürürdün
adımlarında kitapların tuzu
sabahın tohumları
durmaz
d...
Işıklar söndü.
Kapalı gözlerinin, kilitlenmiş dudaklarının üzerinden
bir ay yükseldi odanın içine
şavkı sadece yüzüne vuran.
Bir ay yükseldi ve çakılı k...
Yeşil çıtırdar. Kudurur gırtlakta sırlı hikaye. Sızısı sinsidir. Fakat yutkunulmuştur.
Etkisi yenilmiştir.
Der ki o yenilgi. Acının hası hareket ettirir. D...
avludaki ihtiyarlardan öğrendiğim sakinlik,
coşkuyla hayata terk etti kafamın içini
esirgendi benden his veren marifet
iletken değilmişim şairin dediği ...
Kendimi kandırabildiğim kadar aldığım nefese kırgınım
bin dereden su getirmiştim oysa oyalanmak için
yokmuş dünyalık bir şeyler taşıyacak rüzgarım
gerid...
Sağanaklar, güneşli gülüşler, tırpanlanamaz hırslar görmüşüz,
ateşli bekleyişlere konuk,
sabırsız korkulara teşne olmuş
uykularımız.
Bir yol kavşağınday...
-ıyor.
samimi bi' şeyler yazdır bana
sebahat ablalı, eşref abili
ırksız müziklerle meyhanede
çingen çiçeklerini öpüver
takıp takıştır yahu,
endamı...
öfkeye ve küfre karışan bir şekilde hatırlanacak
ne çok mahrumiyet ve bir şeyler vardır artık
ekmeğin parasını nasırlaştırana ne denir
sorayım bu yetmez...
Bir anıdan kaçıyorken
Dağ evinin verandasında yaşlarını kuruttu.
Çağırır anılar hapis gibi yatılır kırlarda.
Zaman bir zehir,
Yok olacakmışçasına kanıma ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok
