Yapraklar dökülür güz vakti
Sabah ayazı yüzüme işlerken
Uzun uzun beklerdim seni
İki dakika da olsa görmek için
Benliğine sığınıp ısınırdım.
Sonra kaçıp...
Bilmelisiniz sizler de
Bitmeyen şeylerin ertesi gününü
Yarım kalmış bir aşkın
Yarına sarkan şiirini
Siz söylemelisiniz herkesten evvel
Acının bizlere ...
Hayat devam ediyor ve mutluyum. Elimden gelen her şeyin fazlasını yaptım. Kendimi yok sayıp bir kez daha hiç gelmeyecek birini bekledim.
Peki şimdi ne mi ol...
Sabahın erken saatlerinde henüz kimse uyanmamışken
Ev parke gıcırtısıyla bile inleyebilecek kadar sessizken
Hâlâ guguk kuşlarının sesi duyulurken
Ve ku...
Gürültü getiriyor tramvay,
Raylara döşenmiş çığlığı
Kulak tırmalarken,
Aramızdaki boşluk da;
Rayların boşluğu gibi,
Tramvayın gelişi gibi,
Cızırtı yapı...
Her yeni gün, bir önceki ile eşit. Aynı. Kendime dair soruların cevaplarını tutkuyla sürdürdüğüm arayış dahi zararda olduğumu düşündükçe anlamını yitiriyor. ...
Yol uzun ve de oldukça dar
Eski kapılar tenhada gıcırdar
Tuttu beni paslı bir kapı kolu
Gözlerin der, yârimi uzaktan soyar
Baktığım gözlerde onun izle...
Her şeyim var ama
Mutlu değilim
Yaşıyorum ama
Önemli değilim
Şimdi gitsem
Bir daha gelmesem
Aniden yok olup
Sonsuzluğa düşsem
Belki o zaman
Hiçbir ş...
Gördüklerimizden mi ibaretiz, gösterdiklerimizden mi? Yoksa gördüklerimiz mi yansıyor gösterdiklerimize?
İnsan gözü nesneler arar, zihnindeki şeyleri atfede...
Değişim... Her an, her saniye mümkün. İnkar edildiği noktada türlü problemler ve anlaşmazlıklar baş veriyor. Bizler evrimin aynadaki nihai yansımaları olarak...
O gece uyku beni bulmayacak gibiydi. Sabah güneşinin odama dolacağı ümidiyle perdemi açık bırakmıştım. Önce ışıkları sonra gözlerimi kapattım. Beynimi doldur...
Anlatmak istersin içindekileri ama iki engel vardır: Birincisi; anlatmak istediklerini, hislerini bile bilmezsin. Düşündüğün şeyleri gerçekten mi düşünüyorsu...
Bağırmak istiyorum, sadece bağırmak
Bir dağın eteklerinde
Öylece sessiz bir yerde, bağırmak
Korkularım dönüp de vursun yüzüme
Yankılar dövdükçe beni
Ben...
İçimde benden habersiz büyüyen sancıya inat biriktirdiğim yılllar.
Morglardan topladığım çocukluğum
İki kere ölmeden döndüğüm mezarlık
Tütünden sarı elle...
böyle sessiz sessiz bir başıma,
odamda ve bazen adını hatırlamadığım sokaklarda
kendimle alıp veremediğim bir şeyler oluyordu, benim de anlam veremediğim
...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok