"hüzün bahanesidir şiirin."
vuslat, sevda ve yaşanmamışlık,
mesafe, itibar ve şan şöhret.
akşamüstü köşede oturup yarına kalktığındır.
bahanedir şiir her...
Merhaba A.
Söyler misin, insan ilk neresinden yeniliyor kendine?
Artık duvarlardan sarkan ses yalnızca bu oluyor benim için, durduramıyorum…
Kendimi sorul...
Buruk bir gülümsemeyle uzandım boşluğa
Sanki her gün yeniden doğuyormuş gibi
Ve sanki her gün tekrardan ölüyormuş gibi.
Siyah ve beyaz karıştı
Kimi zaman...
Sabah uyanıp güzelce elini yüzünü yıkadı. Özlemişti doğduğu bu şehri. Bir hafta olmuştu geleli fakat hala ilk gün gibi hissediyordu. Mutfağa, annesinin yanın...
Nedir bu günümüz insanının sefilleşmesi... Bambaşka bir sefillik bu, maddi gerçeklerden elbette bağımsız olmayan, ancak artık varlığını dahi unutturan bilinç...
Şimdilerim yırtık pırtıktı
Geçmişimi üzerime diktim,
Geleceğe güzel görünmek için.
Yanıldım
Anılarımdan arta kaldım.
Gittikçe yavaşladı adımlarım.
K...
Sesimi sustum, hevesimi tuttum
Kendimi gömdüm bedenime
Ve hiçbiri kendim için değil
Kafamı çevirdim gökyüzünden
Çölde bıraktım ruhumu
Ve zihnimde yanan ...
Hayatımızın belli anlarında etrafımızdan kopma ihtiyacı duyarız. Bunu bir mesafe alarak değil bir ruhsal uzaklaşma olarak yapma ihtiyacı duyarız. Bunu ya bir...
Bir rüya görüyordum, her şeyin bambaşka olduğu.
Şarkılar söylenen, danslar edilen...
Güldüğümüz, sarıldığımız, bir kez de mutluluktan ağladığımız...
Öyle ...
Kuşumuz yarı zamanlı bir kaşif. Boş zamanlarında posta güvercini olmayı seviyor. Eve ekmek götürme derdi yok. Müzmin bekar. Kaşifliği alelade ama posta güver...
Alarm her sabah olduğu gibi altıyı 45 geçe çaldı. O, her sabah olduğu gibi alarm sesinin ilk notasından sonra gözlerini açtı ve evet, re olmalı, belki de mi ...
Sanki bir karanlık var
Bir türlü aşamadığım
Bir ışık görsem
Biraz yol alıcak gibiyim
Ama ben oraya hapsolmuşum
Tum hücrelerimle oraya aidim sanki
Zinci...
Duygularım derin çok ama çok derin
Bir okyanustaki kara delik gibi içine giren bur daha çıkamıyor.
Yüreğimde milyonlarca düşünce, milyonlarca duygu milyonl...
Öyle derin, mana dolu bir sevgi
İnsan hiç korkar mı kitabını kaybetmekten?
Ulaşılmaz olsa idi Oblomov...
Etrafta deli gibi dolanıp ağlamaya başladığım
Am...
80'lerden kalma kahvehane, beyazları kirden sarıya dönmüş, boyaları dökük, kaşları çatık bir ahşap sandalye, entrika dinlemekten yorulmuş bir masa ve kafasın...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok