Seni heyecanla beklediğim bayram günü gibi düşünüyorum,
İçimi gıdıklayan o sabah serinliği
Yeni alınan bir çift baş ucumda bekleyen pabucum...
Çalmasını b...
Ama hayır kurudu işte göz pınarlarım
Ağlaya ağlaya kalmadı tek bir damla
Sen gidince anılar kaldı
Çoğaldı sanki saklaya saklaya
Sensizlik beni çok yordu
...
Geçen perşembe sordum
Gökteki kuş biliyor
Kırdığı yumurtadaki ölü yavru göz kırptı
O çirkin pembelik biliyor
•
Doğru söyle sahiden bilmiyor muydun
-Düş...
ben acılarıma tarif bulabilirim
bunu metaforlarla şekilleyebilir
özgün aforizmalarla süsleyebilirim
dağınık geçmişimden
çeşitli şairlerin dizelerinden
ö...
İstedim ve yoktu arasında sürüklenen şüphe.
Sürüklenen buğu
Doğrulanmaz, aykırı itişlerden sıyrılınca,
İnsanını hafifletince aydınlanan sokağımız
Telaşı ...
Uzadı boyum, uzandım renklere
Kümelendi parçalar
Kesik kesik seslenişler ve
durup su içirdim uyanan kalbime
Damladığı yerde bitecekti bir yanım,
gömülec...
Kaldır duvarlarını
Sen göklerden, bilinmezden
Varsayımlardan ibaret
Durmadan inatla ördüğün, aramızda dolaştığın böylece
Her şeyi işittiğin varlığınla
V...
Ey büyük kayıplarla adını yazdıran renk
Bulut kadar beyaz, evet, kağıt kadar beyaz
Yoksa bir sokak düşüneceğim hiçbir yere varmayan
Oradan zayıf bilinçler...
Güneşli bir günde
Kargaşaya karışmaya hazır
İstiklal Caddesi boyunca uzanan kalabalık
Bir köşebaşı bakkalı kadar yalnız
Ve bir o kadar kalabalık
Yokuşl...
I
(Devrim, yüzünde ağır bir sancının izleriyle karanlığın içinde belirir.)
Şu zamana kadar her zaman olmadığım bir kişiyi yaşadım dışıma. Zamanla bu dışarı...
Herkese merhabalar.
Yeni yılda, edebiyatı ve yazma eylemini "pek konuşulmayan" açılardan irdeleyeceğimiz, üretim süreçlerine ve yeni bir "yaratım bakışı" el...
Şimdi burada seninle, sokak lambaları aralıklarla yüzümüze vuruyor. Çalan şarkıya eşlik ediyoruz uykulu bir sesle. Çok da anlam yüklememek lazım ya yine de b...
Kırılmaktan değil de kırmaktan… Parçalamaktan, zedelemekten, yaralı bırakmaktan… Olmayacağını yolun yarısına gelince anlamaktan… Geri dönememekten, ilerleyem...
Barda kimse kalmadı. Uzun upuzun bir günün sonrası öyle bir yorgunluk düştü ki şehrin üstüne tüm ağır sesler kesildi birden. O kafa patlatan kargaşalar yerin...
Not: Bu bir otobiyografi denemesinin denemesidir.
“Yaşamlarımızın yazarı olmakta özgürüz ama tam olarak nasıl yaşamlar “yazmak” istediğimizi bilmiyoruz....
gel bu incelikten kurtar beni şimdi
öfkem ki onu ben aynalardan bulmadım
kapadım görklü renkleri sildim gözümden
solumdan duydum kırıntıları
ceplerime ol...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok