Hep bir şeyleri bilmek uğruna tüketmiyor muyuz ömrümüzü? Kimi zaman, daha güzel deneyimleri bilmek uğruna, kimi zaman daha üstün ilimleri bilmek uğruna, kimi...
En ciddi kapitülasyonlarımı tarçın tatlısı bir istisnanın ellerine tutuşturdum
Gözleri tarçın kahvesiydi, soluğu sahlep kokuluydu
Aroma terapilerden, psiko...
Aya çıkar beni
Bütün sevilmemişliklerimizin üstüne binelim
Yüzünün feri yeter mi bilmem, eskisi kadar emin değilim
Neyse, inelim yine de ayın karanlık tar...
Yanıp söner eflatun ışıklarım
Beni tutup atar uykuya mışıl mışıl
Dalıp gider bucaksız diyarlara
Kumdan kalem, yıkık duvar
Dün ya da önceki gün ya da belki bir hafta oldu. Benliğimizden bir şeyler öylece kopup gitti. Ağladık, sustuk. Deprem dedikleri öylece hepimizi aldı ve gitti...
Bugün arkadaşıma insan görmekten, duymaktan sıkıldığımdan bahsederken, kendimi 1+1 evime nasıl kapattığımı söyledim. İnsanların içinde bir konforlu bir hapis...
Bu cümleyi duyduğumdan beri, her şeyi düzeltmeyi bıraktım.
Genelde insanların her şeyinin mükemmel olması ile övünmesi geliyor aklıma, sonra kusurların sana...
-Evlenemezsiniz, sizin şahidiniz yok.
+Var.
-Kim?
+Kediler.
Filmin ismindeki kediler gibi siyah ve beyaza bürünmüş taraflar arasındaki temposu yüksek ola...
Özgürlüğün denizden sonraki adı karanlık. Işıksızlık serinliğinde yürümek, yürümek, yürümek. Saat gelmiş, yakıyorlarmış ışıkları. Ama karartı. Yüzüme esiyor ...
Bir kaşık, kaşık ve bir kaşık daha. Tatlı kaşığından söz ediyorum. Koltuğun ucuna serilmiş yarım bir havlu, yanı balında Gogol ile ölü canı. Diğer yanında Ay...
Yine yazma ve şarap zamanı." ile başlamaya yüz tutmuş minik bir öyküsünü okudum Eroğlu'nun. Zülal'in aşk hikayesi. Yazarların, metinlerinde başkahramanlarını...
Yalnızlık...
Abi bu lafı duyunca huzura eren var mı benim gibi?
Muhtemelen en seveceğim kısma geldik. Bugün yalnızlığın kıymetinin farkına erken yaşlarda v...
Uzun bir otobüs yolculuğunun ardından sabah saatlerinde Antepteydim. Sokakta yürürken hangi renk olduğuna ve isimlerine dikkat ettiğim apartmanlara bu kez ça...
Günümüzde her yerde genel bir Algofobi, acı korkusu hakim. Acı toleransı da hızla düşmekte. Algofobi sürekli bir anesteziye yol açtı. Acı yaratacak her durum...
I.
Sadece nefes al.
İçine süzülsün ışıklar.
Karanlığı da gör.
Yarınlar bitmeyecek sanma.
Dünler bitti.
Bugünler gibi.
Yarın hala dünden hesap sorma...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok