Yıkılmak binaya mahsus bir şey değilmiş* Fikriye, sessizliği çığlık gibi bölen bir telefon sesiyle yıkıldığımda anladım. Hayatımın o telefon sesiyle uyanmada...
Kış günü işte.
Odanın içinde yalnızlığımla birlikte bir sehpanın üzerine özensiz bırakılmış içi kahve dolu bir kupa, tütün, neredeyse bitmiş bir su şişesi.
...
EKMEK KURANDAN ÜSTÜNDÜR.
Evimiz küçük bir tepenin yamacında. Sağ tarafında mezarlık var. Sol tarafında ilköğretim okulu. Önünde geçen ekim ayında budadığımı...
Sabahın ilk saatleriydi. O an sorumluluklarından kaçabilse, ya da başkasına devredebilse, en kötü erteleyebilse, hepsine tamamdı. Kendisine uyuma numarası ya...
Bak şimdi birader anlatıyorum.
-şimdi birader mi? Bilader mi?
Oğlum manyak mısın? Bir şey anlatıyorum şurada, bilader ya da birader ne farkeder?
Peki bak ...
Sensizliği tercih etmekse kurtuluşum, yalnızlıktan geçiyorsa mutluluk adımlarım, hoşça kal demek sade bir seviye ne kadar yaraşıyorsa ben de sana o kadar yar...
Sonsuzlukta dans ediyorum. Gözlerim buz mavi, saçlarımda bir ıslaklık var, uzaya bıraktığım bir tutam gözyaşı mı nedeni bilmiyorum. Sadece dans ediyorum.
...
Kocaman bir yarık vardı yüreğimde. Oraya gizliden gizleye ölü bir yıldız sıkıştırdım. Parlamaz gürlemezdi. Gölgesi kendindendi; soğuk bir kış sabahı gibi öks...
doktor kanser değilsin dedi
ama ciğerlerimin durumu parlak sayılmaz
öksürüyorum ne iyi şey
yine de kanım bulanıyor sanki
beyaz odalar eriyip gözlerime d...
heykelleri yaparken
elleri azalmıyor kimsenin
bu tuhaf bir koku yayıyor gerçeğe
ağızlarına renkli şekerler
dolduruyor babaanneler
kırışmış göğüslerini ...
ya yere tüküren birine âşık olursam
o zaman kanal değiştiririm, ojemi silerim, jinekoloğa giderim
önünde biriken kabuk yığınına bakarım
zaten insana inanc...
gözler değil elleri kudurtan
etkiyanın da bir ismi* var
ateş ırsî
ve kan üç hardır daha kızıl şafaktan
bir iklimde üç devir
sonuncusunun yoğu hep kefend...
Haberin yoktu, uyuyordun belki şimdiki gibi derinlemesine
Ben bu neşteri çoktan kendi rızamla bırakmıştım ellerine
Yaşadıklarım kahinimdir, yaşattıkların k...
Ne sendeyim ne kendimde
Ne zamandır bu halde
Karaladım ismini
Ama silmedim her şeyi.
(Bak, işteee)
Bir bıraksam kendimi
Bir yerde bir çare
Öldürüp öl...
Ölmenin ne kadar zor olduğunu anlayınca insan daha da çaresiz kalıyor , fikrimce düşünüyorum da bu hayatta son kaçacak yer ölümdür ama oda olmuyor, günah diy...
Yıldızları arzulardı
Ama yerin altında doğdu
Konu yükselmek, uçmak yahut tırmanmak değil
O en çok evden uzaklaşmaktan korktu
Halıcıoğlu’nda sabah saatlerinde çöpçüler mahalledeki çöpleri topluyordu büyük arabalarıyla. Onların hemen ardından yirmili yaşlarda olduğu anlaşılan bir çöp...
Acı çeken bir insan bakıyor bana aynadan
Gül yüzüm solmuş
Baharı geri döndüren gülüşüm
Yüzümde donmuş
Karanlık öğle sonraları
Uzaklar daha uzak
Yakınla...
Buzlu gece boyunca soğuk rüzgar uğuldadı.
Ama benim lanetlerim kinle körüklenerek devam ediyor.
Ateşle oynadın, şimdi hisset soğuğu,
zamanın durduğu bu...
Tutunacak o dal düşecek elbet önüme
Henüz tam yerini bilmesem de
Açacak umudum
Topraktan güneşe
Elbet bir yıldız kayacak benim dileklerim için de
Melekl...
Doğru söyledin sen bana umut vermedin
Ben zaten hep kafamda kurdum
He bir de sen beni hiç incitmedin
Ben hep hayal kurdum
Ben süslü cümleleri sevmem
San...
Sen sevince solarım ben
Ben, solmaya razıyım sevdiğim
Sen sevmeye razı mısın?
Ben, ölmeye razıyım sevdiğim
Sen öldürmeye razı mısın?
Solmak kolaydır,...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok