Kadıköy'de kırmız Tuborg alsın getirsin istedim deyü dayağını yediğim yirmi yedinci garsondan sonra sıkıntılı bir elemanla Galata Kulesi'nin on metre aşağısı...
Basılan yerlerin, kırılan yüreklerin, gizlenen sözlerin izi kalmadı.
Ve gücü kalmadı, kilometrelerce yürümekten su toplayan ayakların.
Fezâ iken zerre kada...
Denizlerin birbirine karıştığı, çiçeklerin açar açmaz solduğu,
Güneşin kara bulutların arkasına saklandığı,
O ıssız diyârdayım, susuyorum uzunca.
Sustukça...
Otuz yıllık bir yalnızlık benimkisi...
Otuz yıldır her gece doğururdum içimde güneşi.
Ben doğurmayı kolay sanırdım,
Bir evlat doğurmadan evvel.
O...
Temizledikçe evin ne kadar kirli olduğunu anlamak ..
Sustukça boşluğun ne kadar sesli olduğunu duymak ..
Anlattıkça ne kadar anlamsız olduğunu fark etmek ...
Balıklama dalıyorum semânın sularına.
Güzdüm, kış oluyorum yavaş yavaş.
Puslu cümleler dayanmış boğazıma.
Ağaçta bir dal sallanıyor, koptu kopacak.
Sesle...
kılık değiştiriyorsun,
ışığı saklamak için
gözlerimin ardından.
Derin hendeklerde
sürüklüyorsun beni,
bir çıkmazda kaybolurken.
Açık bir el...
Saldım iyice saçı sakalı, hiçbir şeye benzemez bir tip oldum çıktım; tek çıkan ben değilim bu arada, her geçen gün, kızılca ve ağrılı türlü yara çıkıyor vücu...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok