Ve ayrılık! İnsanoğlunun doğuşuyla dünyanın sadık ve acımasız dostu kendini gösterdi. Eğer bir Aşık Veysel edasıyla “Benim sadık yârim kara topraktır.” anlay...
Merasimi unutulmuş bir cenazedir şimdi senin varlığın
uykular ve harpler yan yanaydı senin yaşadığın vakitlerde
saçların, bu boğuk kentin kalabalık soluğuy...
Eski sevgililerimiz ayrıldıktan bir süre sonra hayatımıza geri döner. Hiç düşündünüz mü? Ona ihtiyacımız varken yanımızda olmayan o kişi, kendimizi toparlayı...
Belirsizlikler içerisinde bir firarda olan aklım
İmdat çığlıklarıyla dayanılmaz feryatlarda
Düşündükçe çıldırası tesirler eden bu namert zamanda
Düşüncele...
Küflü havanın mengene gibi sıktığı ciğerlerini bir nefesle doldurma çabası öksürmesiyle sonuçlandı. Kızıl saçlarının gölgelediği gözüne sızan bir damla ter i...
İçimi rahat rahat dökebildiğim bir insan yok
Her bir cümlemde saklı kalan kelimelerimle içimde kalıyorum,
Her bir cümlede acaba bunu söylemem de sıkıntı o...
Ben mi eleştirilere gelemiyorum yoksa eleştiriler mi üslupsuz? Bunu düşünüyorum kaç gündür... Bir anlam veremiyor muyum yoksa vermek istemiyor muyum, orası m...
Aynadaki değilmişim yüzüm
derimi döktüğüm fayans, yalnızlıktan sen dediğim:
masa, örtü, tül perde, sandalye, tabak çanak, bardak
kaybolan yerli yerindelik...
Şehrin sönmeye yüz tutan ışıkları
Ve adını senin koyduğun bir yıldız.
Sefil hayatımdaki en uzun gecenin
Var olan tek tanıkları.
Güzelleme yapamıyorum art...
Birkaç sayfa kalmışken sona, nasıl kokar gökyüzü? Ve de son paragraf olduğunu nasıl anlarsın kalan sayfalar görünmüyorken? Tenini belli belirsiz koklamadan ö...
Mızmız Duygu ve Düşünce Dergisi altıncı sayısıyla okurla buluşmaya devam ediyor. Kapak ve dosya konusunda "Zulüm bizdense ben bizden
değilim." diyerek Rache...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok