akşam oldu, umudun saatleri gitti
şimdi yine kedere düşmenin vaktidir
doğrusu, beni güzel günleri beklemek bitirdi
ne dersin, belki de böylesi daha iyidir...
Gözlerinden öperim çocuk.
Saygıyla, selam ederim.
Tersten başlayan bir konuşmanın,
Ön sözü niteliğinde cümlelerim.
Hep tersten yaşadım ben.
Bir göl...
Süt mavisi bir sistir örtüsü yalnızlığın, sarındığın üzerine
Belli belirsiz kaybolan yılların sert çentikleri dururken yüzünde
Defalarca unutulur rotasız y...
Hüzün kokan bedenlerde saklı hisler,
incinir eli uçurtma görmemiş çocuklara.
Susmak: ağlamaklı, içten içe
çaresiz bedenlere vurgu.
Oysaki fikirler saki,
...
kül tablalarından yükseliyor soluğum
mavi ile sarının birleştiği bir yerde
kara bir duvar çıkıyor karşıma
üstüne isimler yazıyorum
soyismini unuttuğum şa...
Ben seni gün bilirim doğarsın penceremde
Seninle uyanırım aksin yüzüme vurur
Ben seni gün bilirim sen yokken karanlığım
Sevdan şiddetlenir hasret yerinde ...
Gayri onlar
Gözlerin göremeyeceği yerlerde
Kör buzağıyı ürkütecek
Topal karıncaların yuvasını dağıtacaklar
Nurdan döşeklerini işgal edip
Cennet ehlinden...
Her şey sendin, her şey sana dönüyordu belki
Üzüm, buğday ve başaklar
Avuçlarında çürüyen tohumlar
Ne varsa öğütülüp taş rengini veriyordu tenine
Tenin, ...
Esirger miyim kendimden güneşin doğuşunu
Çiçeğin filizini, kışın ilk karını
Dalınca derinlere, görmeden dibi uyanır mıyım hiç
Damarlarımda barınan düşünce...
1.
de ki:
benim adım bir çiçekten alınmış
benim adım siperleri dolduran inançtan;
güzel ve buhur kokan bir yürekten alınmış.
...
être seul
c’est être libre
la nuit
un esclave
esclave de la lune
l’odeur des anémones
un esclave
esclave du vent
être seul
c’est être sans toi
c’es...
Belki çoktan doldu vaktim, saatler sayılmakta
Sana doymak; ne güç uğraş halbuki
Ömürler biçmeli uğruna
Başlı başına bir savaş,
Başlı başına bir dava.
Ci...
Yeni bir koleksiyon yaptım hayal kırıklarımdan
Ama ellerimle tutamıyorum onları
Küçükken her şey çok güzeldi.
Boncuklu elbisem vardı, karamela şekeri koka...
kirpiklerime akan güneşin her damlasında
küçümen serçenin göz kapaklarıma değen her nağmesinde
gördüm gökkuşağındaki ay rengini
uzaklardan sanki bir kilis...
Yalın ayak seviyorum gökyüzünü
Ağdalı kadın bacaklarından sandal yaptım
Biraz yersizce
Biraz da alkolsüz öpüyorum bileklerini
birbirine giren koridorlar
çatlaklarından zehir akan duvarlar
duvarlara sinen kan ve ilaç kokusu
bu sefer direnmeye gelmedim
bu sefer ben gelmedim
benli...
Fesleğenin ve alakarganın telaşını anlattım.
Türkülerin ve bozlağın,
Duymadığın şarkıların notalarını anlattım sana.
Dudaklarımdaki şarkını hatırlattım.
...
mahzen katlarına dek deniz kokusu sinmiş,
ege’de meltem bile ninni fısıldıyor.
temmuz güneşi kadar sarı kızlar adımbaşı,
amcalar arnavut kaldırımlarda tök...
1. biz bugün
-ağırkanlı adamlarız-
ve alnımızda ter, gözümüzde ışık
izliyoruz:
at sırtında çıplak kadını
ve bembeyaz teninden günahı....
Dokun yüreğine, al avucuna.
Bak nasıl da dökük.
Dokun yüreğine, al avucuna.
Bak nasıl da kırık.
Derim ki: Güneşin gözyaşı ışığında,
acısı sıcağında s...
Bu karanlığın içerisindeki ince tınıyı duyabiliyor musun?
Sesimin kıvrımlarında kaybolan şiirleri arıyorum
Beyaz kağıtlarım kanlanıyor
Bu karanlığın içe...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok