Unutan iyileşirmiş,
hâlâ hatırlanıyorsa yaşanılanlar,
'başka iyileşme türü yok mu?'
diye soruyorum şimdi sessizliğe.
Kördüğüm zannettiğim bağların
yitip...
dön yüzünü mehtaba,
sonra
say benim için gökteki yıldızları.
esen nemli rüzgar
okşadığında ruhunu,
yad et anıları.
akşamüstü serinliğini
benim için ...
güneş içeri girmeyi reddetti,
perdeyi de açmıştım oysaki.
pencerenin önüne
serçeler için,
yem koymuştum.
bir güvercin... onu yedi.
üstüne üstlük:
...
Yollar içerilerinde insanları barındırırlar, insanlar yolları. Durmaksızın akıp giden ve ardında ekmek kırıntılarından baska birsey bırakmayan zaman , ölür v...
Seni sevmeyi denemek son kez,
Sana bakmak ilk kez,
Ne kadar yakın birbirine.
İçinde ki pazarlamacı ruhları
Ve peşkeş sevgileri
Bir o yana bir bu yana ta...
"Hiç geçmeyen, hiç unutulmayan şeyler de var, beyefendi! Ölünceye kadar insanın sırtından atmayacağı şeyler de var..."
palmiyeler ve kuzgunlar
kaçtığım bütün insanlar
uzun sancılı yolculuğumda
bakmadan bile karşımdalar
palmiyeler, üzgünler
bütün o görmeden geçenler
sevi...
Nöbetteyim hala beni bırakıp gittiğin o ilk yerde
Gelmeyeceksin biliyorum ama özlüyorum
Gelsen git diyeceğim belki de bilmiyorum ama bekliyorum
Artık s...
Be hey diyor yapar bunu
Be hey atomu kendi aksına düşman eden fay
Yalnız deprem esnasında duvarı parlatan kum
Babam imkansız düşleri işaret parmağıyla say...
Ah ne güzel sevmek
Billur bir tende parmaklarınla gezinmek
Bizi de bulur mu birden
Yokuşlar düze çıkar mı bir yerlerden
Ya maniler okunur mu yatsılarımız...
unutmak ve yahut da unutamamak unutmak istemiyor olmak saatlerce aynı yerde aynı kalıpta sanki bir fabrika ürünü gibi oturup düşün düşünebildiğin kadar fakat...
işte ol orta
katı bir objenin çaresizliği
ne zamanı
ne yaratılışı dert edilmediği
zamanın hareketsizliğinin
öğrenilmediği eleştirel
açık seçik konuşula...
Yaram kanadı tuzladım
Kanım aktı yaldızladım
Harap ve bitapken göğsüm kafeste
Çaremi bir yarda aramadım
Zehir oldu oturduğum mesken
Sana doğrulup yakar...
Dört mistik vadinin, en güneşlisi,
Kırk hikayeyi barındırmalı,
Dört yüz gecekondusuyla,
İki ay aydınlatmalı geceyi,
Geceye konmalı sekiz şiir.
Dört mist...
Ey göz aydınlığım
Seni sevip de kahrolan gönlümü boş ver
Boş ver, senin için tüm sevip ölmeler
Ah sana ne sözler söylemek isterdim
Ah ne satırlar döşemek...
Bazı günlerin hissettirdikleri
Okyanustaki ufuk çizgisi gibi
Bitmesin istediklerimiz
Küçük birer mutlu anda sonsuzlaşmıştı evrende
Gözlerimin gülüşü kalb...
Bir gün sabah vakti kapıyı çalsam,
Uykudan uyandırsam seni:
Ki, sisler daha kalkmamıştır Haliç'ten.
Vapur düdükleri ötmektedir.
Etraf alacakaranlık,
Köp...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok