Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Nasıl olurda düşüyorsun anlamıyorum
Aklımın yer çekimsiz ortamına.
Anlarım klasik fizik ama anlatamıyorum yokken bu kadar var olmanı metafizik..
Faraza y...
Bir duvar üzerinden bakıyorum hayata
Şehrin tüm ışıklarına.
Giderek sessizleşen kalbime,
şiir yakıyorum kendimce...
Kıvılcım olup
yerini buluyor g...
Oturduğumuz hoş meltemli limandan yine gitme vakti geldiyse el sallamasını bizden iyi kim bilebillir?
Kim onlarca güzel limandan, ardında pek çok şey bırak...
Yine deryâlara bakacağım kıyıdan
Bir kadırga, üstünde tuğra, gümüşten lenger
Kıyıda bekleyip el sallayanlar mı? Baş çevir keyfekeder.
Biliyorum yine yanaş...
Bir rüya gördüm karanlıktı
Şeb zifir içinde aydınlıktı
İki mert vardı başında ise dert
Ortalık karışık etraf karanlıktı
Yağmursuz şimşekti aydınlatan
Sa...
Yarıda kalmış bir ömrün maktulüyüm şimdi
Yaşım kanıma karışmış ve muhtelif yerlerim jilet kesiği
Ruhum artık yırtmak istiyor bu dar elbiseyi,
Sığamıyorum...
Mumlarına saklan
Ateşi dans ettir ellerinde
Farz et ki, ellerinde hayat
Kimsesiz biçare rüzgar ve
Farz et ki, rüzgarla birlikte hükümdarısın
Ateşin, ışı...
Salınırdı ağaçlar sabah yeliyle,
güneşin doğmadığı bu kentte.
Bir adam vardı tenhada,
yaşardı zihninin kuytu köşelerinde.
Çöpçülerden biraz evvel uya...
Bir gün bahar gelir ise gönlüme
Sözün ile çiçeklerini devşir
Güneş gibi doğmak istersen bana
Ele değil yönün yüzüme çevir
Ceylan oldum Olympos'ta gezindi...
Izdıraplar yükselir siyah güllerden,
Her yaprak anlatır başka bir ruhu.
Kimi güller kuru,
Kimileri ise lekeli.
Kimilerin gunesine ihtiyacı vardır,
Kimil...
Kal biraz daha,
Gençliğimiz kanlı bir meydanda
Bin tövbe ediyoruz
Burada, içtiğimiz antlara
Kal biraz daha,
Veda saatimiz fersah uzakta
Ayrıca
Elde ...
Bir yaprağını daha kaybetti, çölün ortasında çürüyen beyaz zambak,
Zaman sadece insanları çürütmüyor ey bulut!
Dönüp durduğun yere, benim gücüm yetmiyor.
...
Heybesinde mavi kuşlar,
Gölgesinde ipekten bir melodi saklayan,
Ey ulu ağaç!
Nasıl oluyor?
Nasıl oluyor da dün boğazına yapıştığım hayatımın,
Bugün gözl...
İçinden söküp atamadığın umudun yüzünü yıka, günaydın.
Ses tellerinden uzak tuttuğun isyanının gözleri nemli.
Başını koyduğun yastıkta yenilmiş bir gencin ...
Anlayamadınız,
Anlamlandıramadınız.
Bir hülya peşinde giden
Görmezden gelinen,
sıradan bir serseri
olarak gördünüz...
Hüsnü Arif aşıktı,
Hüsnü Arif se...
Size de söylemişler,
delinin biridir o zaten demişler.
Kendini vuracak hiçbir yeri kalmamış.
Yüzler görmüş bir sürü,
gözler görmüş;
yemyeşil ve ıslak
...
Doğanın kollarında bir çocuk olmak isterdim
Suyunu bildiğimden.
Bir bilinmezlik içinde gider
Bildiğimin sanısı.
Yeşillikler görüyorum onların beni mest ...
Kitaplıkla mülakatta,
Rastgele açıldı bir sayfa.
Konuşanlar, hayvanattan bir tayfa.
Ceylan öldürdü aslanı.
Karınca ezdi fili.
Balığın oltasına takıldı i...
feth ederdim cümle alem-i
ne okyanus kalırdı
ne de uğruna ölünecek kara
sen olsaydın yanımda
bir tek sen...
elim titremez, gözüm seyirmezdi hiç
bitkin ...
Umut etmek...
Umutsuzluk çok koymaz insana aslında
Umut edip olmayacağının farkına varmak.
Umutsuzluğun en acımasız yüzü.
Hüsnü de öyleydi son zamanlar
...
ben sesli kentlerin, ıssız sokaklarında yalın dolaşan dağınık kalabalıklardım. kent meydanlarında benimle çok alay ederdi yalın ayaklarım. yüksek katlı binal...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok